YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13492
KARAR NO : 2017/1905
KARAR TARİHİ : 07.03.2017
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekilince istenilmiş olmakla, tayin olunan 07.03.2017 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı, iş karara bırakıldı, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili, 14.12.2000 tarihli dilekçesiyle, … köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın su altında kalması nedeni ile…Kadastro Mahkemesinin 1999/17-1999/56 sayılı kararıyla kadastro dışı bırakılmasına ve kamulaştırma bedeli konusunda davacıların genel mahkemede dava açmakta muhtariyetine karar verildiğini bildirerek, mülkiyetinin davacılara ait olduğunun tespiti ile idarece takdir edilen kamulaştırma bedelinin 40000.-YTL arttırılarak fiili el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DSİ’den tahsili ile davacılara ödenmesi talebi ile dava açmıştır. Mahkemece 13.09.2007 tarihli oturumda, 17.10.2001 ve 19.02.2003 tarihli oturumlara davacıların veya vekillerinin katılmadığı ve dosyanın müracata bırakıldığı ve 13.9.2007 tarihli oturuma da davacıların veya vekillerinin katılmadığı ve 3. kez müracaata bırakıldığı anlaşıldığından HUMK’nın 409/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06.10.2008 gün ve 2008/8106-12160 sayılı bozma kararında özetle: “Davacılar vekili 30.7.2007 tarihinde faksla mazeret talebinde bulunmuş ve 31.7.2007 tarihli oturumda davacılar vekilinin mazeretinin kabulü ile duruşmanın 13.09.2007 tarihine bırakılmasına karar verilmiş, ara kararında duruşma gününün davacılar vekiline tebliğine ilişkin olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamış ve 13.9.2007 tarihli oturumda davacılar vekili gelmediği için dava dosyası 3. kez müracaata bırakıldığından HUMK’nın 409/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Taraflardan biri veya vekili bir engel nedeni ile duruşmaya gelememiş, mazeret dilekçesi göndermiş ve mahkeme tarafından mazeretinin kabulüne karar verilmiş ise mazeret dilekçesi gönderen taraf pul vermiş ise onunla; vermemiş ise diğer taraftan alınmak veya suçüstü ödeneğinden karşılanmak suretiyle mazereti olan tarafın bundan sonraki duruşmaya çağrılması gerekir. Çünkü işin mahiyeti ve mahkemenin türüne göre yargısal işlem ancak tefhim veya tebliğ ile sıhhat kazanır. HUMK’nında mazeret üzerine gelmeyen tarafın duruşma gününü mahkeme kaleminden öğrenmesi hususunda bir hüküm bulunmamaktadır. Mazeret dilekçesi gönderen tarafın duruşma gününü mahkeme kaleminden öğrenmesine karar verilemeyeceği gibi bu konuda karar verilmemiş olması da doğru değildir. Davacı vekilinin mahkemece kabul edilen mazeretini müteakip kendisine duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmemiştir. Davacılar vekilinin duruşma gününü öğrendiği halde 13.09.2007 tarihli oturuma gelmediği biçiminde değerlendirme yapılarak ve davanın ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakıldığı kabul edilerek HUMK’nın 409/son maddesindeki koşulların oluşmadığı düşünülmeksizin aksinin kabulü sureti ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir. ( HGK 25.9.1996 gün 1/490-635)” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, taşınmazın … sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mülkiyetin tespiti istemine ilişkindir.
Hükmüne uyulan bozma kararlarına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporlarına göre; çekişmeli taşınmazın eski tarihli resmi belgelerde … sayılan yerlerden olduğu belirlenerek, mülkiyetin tespiti isteminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 07/03/2017 günü oybirliği ile karar verildi.