Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/13334 E. 2019/4586 K. 27.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13334
KARAR NO : 2019/4586
KARAR TARİHİ : 27.06.2019

……..

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı/davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında ……yüzolçümündeki taşınmaz, çalılık vasfı ile tapu kayıtları uygulanarak davalılardan……. ve arkadaşları adına tespit edilmiştir.
Davacı … Yönetiminin, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla yaptığı itiraz üzerine, kadastro komisyonu; 766 sayılı Kanunun 29. maddesi hükmünce yetkisizlik kararı vererek, tutanak ve eklerini kadastro mahkemesine göndermiştir. Davacı Hazine temsilcisi ise dava konusu taşınmazın, davalılar adına yapılan tespitin iptali ile dava konusu parselin Hazine adına tesciline karar verilmesini, davacı ……vekili davaya müdahalesi ile …… köyünde yapılan arazi kadastrosu tespiti esnasında….. noda kayıtlı tapu ile müvekkiline ait olduğu halde, 162 sayılı parselin davalılar adına yapılan tespitin iptali ile ……. adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu …….. sayılı parselin tespit harici bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı – davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 18/12/1991 gün ve……. sayılı bozma kararında özetle; “Çekişme konusu taşınmaz……. orman sayılan yerlerden olduğuna ilişkin mütalaası üzerine, mahkemece “orman olarak tapulama harici bırakılmasına” karar verilmiştir. 6831 sayılı Kanunun 1. maddesinde Bakanlığa tanınan bu yetki, madde değişikliği ile kaldırılmıştır. Bu durumda, çekişmeli yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi için, mahkemece orman yüksek mühendisi veya mühendisi aracılığı ile mahallinde keşif yapılarak taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 1. maddesindeki kıstaslara göre orman olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Kabule göre de orman olduğu bildirilen taşınmazın orman olarak Hazine adına tescile karar vermek gerekirken, tescil harici bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir.” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak, davanın kabulüne 162 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, Hazinenin davasının reddine, müdahil davacılar … ve arkadaşlarının davasının reddine, orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı-davalı Hazine tarafından kararın usûl ve kanuna aykırı olduğu ve re’sen gözönünde bulundurulacak nedenlerle temyiz edilmekle, Dairenin 16/04/2013 gün ve ……. sayılı kararı ile bozulmuştur.
…….
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “…orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumun ……. sayılı kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, 3116 sayılı Kanunla sadece Devlet ormanlarının belirlendiği, 1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanların devletleştirildıği, Devletleştirilen ormanlardan bazılarının sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanunla iadeye tâbi tutulduğu, iadenin koşullarının kanunda gösterildiği, mahkemece de eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planının getirtilerek, önceki bilirkişiler dışında başka bilirkişiler ile yeniden yapılacak keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendiği de belirlenerek, 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu da saptanmalı…” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonunda; dosya kapsamından dava konusu 162 sayılı parselin 6831 sayılı Orman Kanununun 1. maddesine göre yukarıda belirtilen hususlar da dikkate alınarak orman sayılan alanlardan olduğunun anlaşılmış olduğu gerekçesi ile;
1) Davacı …’nün açmış olduğu davanın kabulüne,
2) Dava konusu…… kain 162 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile dava konusu taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline,
3)Davacıla……. açmış oldukları davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı/davalı Hazine vekili tarafından taşınmazın vasfına yönelik olarak temyiz edilmişir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 27/06/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.