Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/13038 E. 2019/3740 K. 28.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13038
KARAR NO : 2019/3740
KARAR TARİHİ : 28.05.2019

…….
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, 28/07/2010 tarihinde ……hasım göstermek suretiyle açmış olduğu davada,……. sayılı parsellerin güneyinde kalan taşınmazın adına tescilini talep etmiştir.
Davacı vekili, duruşmadaki ve dilekçelerindeki beyanlarında; davaya konu yerin orman sınırı dışına çıkartıldığı halde 5831 sayılı Kanun çalışmalarına konu edilmediğini, tutanak da tanzim edilmediğini, müvekkilinin bu yere ait eski tapusu bulunduğu gibi halen kullanıcısı olduğunu, bu durumun tespiti için dava açtıklarını belirterek taşınmazın orman vasfında olmadığının ve zilyetliğinin müvekkilinde olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Hazine ve Orman Yönetimi davaya dahil edildikten sonra yapılan yargılama sonucunda; çekişmeli taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 5831 sayılı Kanunla değişik ek 4. maddesi uyarınca yapılan 2/B alanlarında kullanım ve kullanıcı belirleme kadastro çalışmalarına konu edilmediği bu hali ile uyuşmazlığın çözümünde kadastro mahkemesinin görevli olmadığı anlaşılmakla, Hazine aleyhine açılmış olan davanın reddine, davacının davalı … Yönetimine karşı açmış olduğu davanın husumetten reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi vekili tarafından aleyhlerine açılan davanın husumet yönünden değil esastan reddinin gerektiği; davacı … vekili tarafından ise eksik inceleme sonucu verilen kararın yerinde olmadığı ileri sürülerek temyiz edilmiş, Dairemizin 04.03.2015 tarih ve ……sayılı kararı ile “İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tutanağı tutulmadığı belirlenmiş olması nedeniyle davalı Hazine yönelik davanın görev yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmaktadır. Ancak, hükme dayanak orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmaz bölümünün kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı belirlenmiş olması nedeniyle davanın tamamı yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması ve görevli mahkemenin gösterilmemiş olması, ayrıca, HMK’nın 331/2 maddesine aykırı olarak görevsizlik kararı ile birlikte yargılama giderine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 1 ve 2 numaralı bentleri ile 3, 4 ve 5. bentleri hükümden tamamen çıkarılarak bunların yerine, “Dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının görevli ve yetkili ……. Mahkemesine gönderilmesine,” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine” karar verilmiştir.
……
Asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonucunda harita ve orman bilirkişilerin raporlarından dava konusu yerin orman sınırları içerisinde kaldığı, 2/B kapsamına çıkartılmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, çekişmeli taşınmazın 2/B niteliğiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunun ve kullanıcısının tespitine yöneliktir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 06.09.1940 tarihinde ilk orman tahdidi; daha sonra 27.06.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması bulunmaktadır. Ayrıca, 2010 yılında 3402 sayılı Kanunda değişiklik yapan 5831 sayılı Kanunun ek-4. maddesine göre yapılan kadastro çalışmaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava konusu taşınmazın orman tahdidi içerisinde kalan yerlerden olduğu, 2/B ile orman sınırları dışında çıkarılan yerlerden olmadığı anlaşıldığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.