Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/12884 E. 2019/3154 K. 06.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12884
KARAR NO : 2019/3154
KARAR TARİHİ : 06.05.2019

……

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün temyizinin reddine dair ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafında istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Yörede 1995 yılında 2924 sayılı Kanuna göre yapılan çalışmada çekişmeli …… bulunan 1669 parsel sayılı 25.997,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın 2/B madde kapsamında hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve beyanlar hanesinde adları yazılı kişilerin kullanımında olduğu şerhiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. 2009 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uyarınca güncelleme çalışması yapılmıştır. Tapu kaydında 2001 tarihli Jandarma Genel Komutanlığının lehdarı olduğu askeri güvenlik bölgesi için kamulaştırma şerhi vardır.
Davacı gerçek kişi vekili 18.02.2013 tarihli dava dilekçesiyle dava konusu taşınmazın 2/B madde uygulamasında orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğunu, taşınmazın zilyetliğini 04/02/2001 tarihli sözleşme ile…… devraldığını ileri sürerek müvekkili adına tescilini istemiştir. Yargılama sırasında davalarının müvekkilinin zilyetliğinin tespitine ilişkin olduğunu bildirmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Sulh Hukuk Mahkemesi ise davanın, 30 günlük askı süresi geçtikten sonra 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılan kadastro tespitine itiraz davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Her iki mahkeme arasındaki görev uyuşmazlığı üzerine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10.07.2014 tarihli ve 2014/8063 E. – 11154 K. sayılı kararıyla….. yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Mahkemece davacının zilyetliğini ispatlayamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda, davacının adına zilyetlik şerhi verilmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1976 yılında yapılan 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulamasına itirazlar komisyonca incelenip ilan edilmediğinden, uygulamaların yasada 2896 sayılı Kanunla yapılan değişikliklere göre yeniden ele alınması ve 2/B uygulaması olarak sonuçlandırılması gerektiğinden, 2896 sayılı Kanun hükümlerine göre çalışma yapılmış, bu çalışma sonuçları da ilan edilmeden 3302 sayılı
……
Kanun yürürlüğe girdiğinden, 3302 sayılı Kanuna göre yapılan çalışma sonuçları da 08.07.1988 tarihinde ilân edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davanın yörede 2009 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesine göre yapılan güncelleme çalışması sonucu tapu kaydında devam eden zilyetlik şerhine yönelik olduğuna, dava tarihinden önce yayınlanan 2012/5 nolu 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi kapsamında 2/B alanlarında yapılacak uygulamanın esaslarını düzenleyen genelgeye göre (B-Güncelleme Çalışmalarında İzlenecek Yöntem, 7 numaralı bent) 2/B parsellerinin üzerindeki kullanıcı ve muhdesat sahiplerinin kullanımlarını veya muhdesatını üçüncü kişilere devrettiklerini, çalışmalar sırasında bizzat beyan etmeleri(bu durumda ilgilisinin beyan ve imzasını içeren tutanak düzenlenir ve ekip görevlilerince birlikte imzalanır) veya noterlikçe düzenlenen ya da haricen düzenlenip muhtarlıkça tasdik edilen bir belge ile kanıtlanması halinde yeni duruma uygun kullanıcı veya muhdesat belirlemesi yapılacağına, 1995 yılındaki çalışmada, taşınmaz fiilî kullanım durumuna göre harflendirilerek ve üzerlerindeki muhdesatlar ayrıca belirtilerek (K) ve (L) harfli yerlerin ……, (A) ve (B) harfli yerlerin …, (C) ve (D) harfli yerlerin …, (E) harfli yerin …. ve …., (F) harfli yerin …, (G) ve (H) harfleri ile gösterilen yerlerin …’na ait olup bu yerin içerisindeki 1000 m²’lik kısmın ……’a köy senedi ile devredildiği ve alakasını kestiği, çalışma tarihinde ….. ve….. tarafından kullanıldığı şerhinin beyanlar hanesine verilerek Hazine adına tespitinin yapıldığı ve kesinleştiği, 2009 yılında Ek 4. maddeye göre yapılan güncelleme çalışmasında, sadece (G) ve (H) harfleri ile gösterilen yerin …’na ait olup ….. tarafından kullanıldığının şerh verildiği, dolayısıyla fiilî kullanıcılar ve muhdesat sahiplerinin bu taşınmazın tamamı veya bir kısmında davacı gerçek kişinin kullanıcı olduğuna dair beyanlarının bulunmadığı gibi davacı vekilinin örneklerini sunduğu belgelerin de yukarıda açıklandığı üzere noterlikçe düzenlenen veya muhtarlıkça tasdik edilen bir belge olmadığı anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre tüm temyiz itirazlarının reddiyle kanuna ve usule uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacı gerçek kişiye yükletilmesine 06/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.