Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/12408 E. 2019/1986 K. 20.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12408
KARAR NO : 2019/1986
KARAR TARİHİ : 20.03.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu … Merkez … köyü 165 ada 4 sayılı parsel 702,83 m2 yüzölçümü ve arsa vasfıyla davalı adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine çekişmeli taşınmazın öncesinin orman olduğunu ve bu yerin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu ayrıca özel mülkiyete konu olamayacağını belirterek tespitin iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesine göre yapılan kadastro çalışması vardır.
Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulmuştur.
Mahkemece yapılan keşifte tespit bilirkişileri ve mahalli bilirkişiler ortak beyanlarında çekişmeli taşınmazın üzerine 15-16 yıl evvel ev yapıldığını ve parseldeki bahçenin de 5-6 yıl önce yapıldığını beyan etmelerine rağmen mahkemece parselin öncesinin kim tarafından ne zamandandan beridir ne şekilde kullanıldığı hususlarına yönelik zilyetlik araştırması yeterli değildir.
Bu sebeple mahkemece zilyetlik yolu ile kazanma (Medeni Kanunun 713. maddesi, 3402 sayılı Kanunun 14. ve 17. maddelerindeki) koşulların araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak, önceki bilirkişiler dışında bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen mühendisi ile yerel bilirkişiler ve tanıkların katılımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte 1990-1996 yılları arasındaki hava fotoğrafları ve memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, belirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin hava fotoğrafları ve memleket haritalarında ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, taşınmazın toprak yapısı incelenmeli, çekişmeli taşınmazın fiili durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı, imar ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tespiti yönünden
tanık beyanlarına
başvurulmalı, tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları HMK’nın 259. ve 261. maddeleri gereğince taşınmaz başında dinlenip; taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ihya ve zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen ikinci fıkrası hükümlerine göre yapılacağı düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden sorularak incelenmeli, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20/03/2019 günü oy birliği ile karar verildi.