Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/12249 E. 2019/1273 K. 26.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12249
KARAR NO : 2019/1273
KARAR TARİHİ : 26.02.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi ve davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında gördes ilçesi … köyü 3.656.885,99 m2 yüzölçümündeki taşınmaz … vasfıyla … adına tespit edilmişir.
Davacı gerçek kişi, mirasbırakanlarından intikal eden 100 dönüm civarındaki taşınmaz bölümlerinin çekişmeli taşınmazın sınırları içerisinde tespit edildiğini belirterek tespitin iptali ile adına mirasbırakanı … adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, … ili, … ilçesi, … köyünde 102 ada … … parseli içinde yer alıp ekli fen bilirkişi rapor ve krokisinde 7/2 rumuzuyla gösterilen 4146,13 m2’lik kısmın bu parselden ifrazıyla yeni bir parsel numarası verilerek … adına tapuya kayıt ve tesciline, ifrazdan sonra kalan miktarın 102 ada … nolu parselin … adına … vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi ve davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde … kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik …. maddesi uyarınca gerçekleştirilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın 7/2 rumuzuyla gösterilen 4146,13 m2’lik kısmının davacının mirasbırakanı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki,
Dava konusu taşınmaz kadastro sırasında … vasfıyla … adına tespit edilmiş olup, kullanım hakkı … Yönetimine ait olan ormanların mülkiyeti ise Hazineye aittir. … vasfındaki çekişmeli taşınmmaza yönelik açılan eldeki davada … Yönetimi ile Hazinenin zorunlu dava arkadaşı olduğu gözetilerek Hazinenin de davaya katılımı sağlanarak husumetin yaygınlaştırılması gerekirken mahkemece … dava dahil edilmeksizin davaya devamla hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdr.
Kabule göre; çekişmeli taşınmaza ait kadastro tutanağı aslı incelendiğinde kadastro mahkemesinin 2015/89 Esas sayılı dava dosyasında davalı olduğu kaydı bulunmakta olup, mahkemece dava konusu taşınmaz hakkında açılan başka dava olup olmadığı araştırılarak  aynı taşınmaza yönelik olarak açılan tüm davaların birlikte görülerek sonuçlandırılması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulmuştur. Yine çekişmeli 3 numaralı taşınmaz bölümünün Kıran mahallesi 101 ada … parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde kaldığı belirlenmesine rağmen bu taşınmaza ait kadastro tutanağının kesinleşip kesinleşmediği ve kadastro mahkemesinin görevli olup olmadığı araştırılmamış, davacı ve mirasbırakanı adına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yer alan 40/100 dönüm sınırlandırılmasına ilişkin araştırma yapılmamış, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve varsa tapu kayıtları getirtilmemiş, taşınmazın tespit tarihinden 20 yıl önceki hava fotoğraflarındaki durumu incelenmemiş, davanın kabulüne karar verilecek ise davacının mirasbırakanı … …’ın mirasçıları belirlenerek lehlerine hüküm kurulması gerekirken doğrudan ölü kişi lehine hüküm kurulması hukuka aykıdırıdr. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
O halde mahkemece öncelikle dava dilekçesi ve ekleri Hazineye tebliğ edilerek Hazinenin davalı sıfatıyla davaya katılımı suretiyle taraf teşkili sağlanmalı, varsa Hazinenin sunacağı deliller toplanmalı, dava konusu taşınmaz hakkında başkaca dava olup olmadığı araştırılarak, başka davanın veya davaların mevcudiyeti halinde doğru sicil oluşturulması gerektiği nazara alınarak davalar birleştirilerek görülmeli, çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazlara ilişkin kadastro tutanaklarının, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örneklerinin ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örneklerinin temin edilerek dosya arsaına alınmalı, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ile 1990-1995-2000 yıllarına ait hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilmelidir.
Davacının dava konusu ettiği çekişmeli 3 numaralı taşınmaz bölümünün içerisinde yer aldığı Kıran mahallesi 101 ada … parsel sayılı taşınmaza ait kadatro tutanağı getirtilerek dava tarihinde tutanağın kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, dava tarihinde kadastro tutanağı kesinleşmemiş ise Kıran mahallesi 101 ada … parsel sayılı taşınmazın davalı olduğu dava dosyası belirlenerek 3 numaralı taşınmaz yönünden tefrik kararı verilerek davalı olduğu diğer dosya ile birleştirilmesine karar verilmeli, dava tarihinde Kıran mahallesi 101 ada … parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiğinin belirlenmesi halinde ise kadastro mahkemesinin görevinin kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusu olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin …. fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin görevinin kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlayacağı, hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili davaların genel mahkemede görülmesi gerekeceği, tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevinin sona ereceği dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmelidir.
Diğer taşınmazlar yönünden ise; önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve … Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman … mühendisleri arasından seçilecek üç … mühendisi,bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi … olan bir yerin üzerindeki … bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt … toprağının … sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş … kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman … bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi)hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği dehava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (… veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığ yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların … sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşulları araştırılarak, yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı ve mirasbırakanı adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenmeli, davacının mirasbırakanı adına tescil istediği de dikkate alınarak çekişmeli taşınmazların kök muristen gelip gelmediği, terekeye ait olup olmadıkları ve taraflar arasında paylaşım yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, kök muristen kalarak paylaşıma tabi olan taşınmazlar var ise bunlara ait dair tüm bilgi ve belgeler getirtilerek paylaşım uyarınca davacılar ve davalılar adına tespit edilen taşınmazlar belirlenerek bu yerlere ait kadastro tutanakları getirtilmeli, paylaşım yapıldığının belirlenmesi halinde paylaşıma konu taşınmazlardan … adına tespit edilen taşınmaz bulunması halinde paylaşımın bozulduğu da gözönüne alınmalı, davanın davacının talebi doğrultusunda kabulüne karar verilecek ise davacının mirasbırakanı … …’ın güncel mirasçıları belirlenerek lehlerine hüküm kurulması gerektiği gözetilerek oluşacak sonuca göre bire karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişi ve davalı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/02/2019 günü oy birliği ile karar verildi.