Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/12178 E. 2019/1159 K. 20.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12178
KARAR NO : 2019/1159
KARAR TARİHİ : 20.02.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

1980 yılında yapılıp, 1982 yılında ilân edilen genel arazi kadastrosu sırasında … köyü, 442 parsel sayılı 6500,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 11 Şubat 1937 tarih ve … sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak tarla niteliğiyle … ve arkadaşları adına tespit ve tescil edilmiştir.
Tapuda 6500,00 m² yüzölçümüyle …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … adına kayıtlı olan dava konusu 442 parsel sayılı taşınmaz, … köyünde 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosu sırasında, 6448,09 m² yüzölçümü ve 135 ada 116 parsel sayısıyla ve mülkiyeti tapu kütüğünde olduğu gibi sınırlandırılmıştır.
Davacı … Yönetimi, … köyünde, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi kapsamında kadastro haritalarındaki sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataların giderilmesi için çalışmanın yapıldığını ve askıya çıkarıldığını, ancak yapılan çalışma sırasında kesinleşmiş devlet ormanı alanına müdahalede bulunularak, … Köyü, 442 parsel sayılı taşınmaza tarla vasfı verilerek davalı adına tespit yapıldığını ve dava konusu yerin kesinleşen … kadastro sınırları içinde ve … vasıf ve karakterinde olduğunu ileri sürerek, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a madde uygulaması ile kesinleşmiş Devlet ormanı üzerine ihdas edilen 442 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ve taşınmazın … adına … vasfıyla tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine; davacı … Yönetiminin tapu kaydının iptali ve tescil talebi hususunda mahkemenin görevsizliğine ve karar kesinleştiğinde … köyü, eski 442 parsel yeni 135 ada 116 parsel sayılı taşınmazın kadastro uygulama tutanağı aslının kesinleştirme işlemleri yapılmak üzere dosya ile birlikte … Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine ve kendini vekille temsil eden davalı gerçek kişi yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/3 maddesine göre, 600,00.- TL vekâlet ücretinin davacı … Yönetiminden alınarak davalı gerçek kişiye verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı … Yönetimi vekili tarafından esasa; davalı gerçek kişi vekili tarafından ise, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen miktarın altında vekalet ücreti takdir edildiği gerekçesiyle vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/11/2013 tarih 2013/8641-9560 E.K sayılı ilamı ile bozulmuş, hükmüne uyulan bozma kararında özetle ‘’Mahkemece, hükmün gerekçe bölümünde taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün kesinleşmiş … tahdit sınırları içerisinde kaldığı ve taşınmazın kısmen kesinleşmiş tahdit içinde kalması nedeniyle yapılan 22/2-a çalışmasının hatalı olduğunun kesin olarak belirlendiği ve mahkemenin görevinin, Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi kapsamında kadastro haritalarındaki sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataların giderilmesi ile sınırlı olup, vasıf ve mülkiyet değişikliği oluşturacak nitelikte karar veremeyeceği ve tapu kaydını iptal etme ve tescil yetkisi bulunmadığı, bu görev ve yetkinin genel mahkemelere ait olduğu ifade edilerek, hükmün birinci bendinde davanın reddine, hükmün ikinci bendinde ise mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Ne var ki; verilen karar usul ve kanuna aykırı olduğu gibi yapılan inceleme ve araştırma da hükme yeterli değildir. Şöyle ki; öncelikle, gerekçe bölümünde 22/2-a uygulamasının kesin olarak hatalı olduğu ve kadastro mahkemesinin görevinin, Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi kapsamında kadastro haritalarındaki sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataların giderilmesi ile sınırlı olduğu ifade edildikten sonra, hüküm fıkrasında 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine göre yapılan kadastro işlemine yönelik davanın esası yönünden davanın reddine karar verilmesi suretiyle hüküm ve gerekçe arasında çelişki ve karışıklık yaratılması doğru değildir. Bundan başka, dava dilekçesinden, davanın, mülkiyet hakkına mı yoksa 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraza mı yönelik olduğu veyahut her iki istemi de birlikte mi içerdiği hususları net olarak anlaşılamadığı halde mahkemece, davacı … Yönetimine talep sonucu açıklattırılmamış, mahkemenin kabulüne göre davanın her iki istemi de içerdiği kabul edilse dahi, mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı hiçbir şekilde araştırılmamış, 135 ada 116 parsel sayılı taşınmaz tapuda … Yönetiminin husumet yönelttiği … ile birlikte …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, ve … adlarına hisseli olarak kayıtlı olmasına rağmen diğer tapu maliklerinin re’sen davaya dahil edilmesi gerektiği düşünülmemiş ve sadece kesinleşmiş … tahdit haritası, bilirkişi marifetiyle uygulanmış ve bu uygulama gerekçeye dayanak yapılarak ve ayrıca gerekçeyle de uyumsuz bir şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
5304 sayılı Kanunun 6. maddesi  ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/…. maddesi uyarınca, evvelce kadastrosu ve tapulaması yapılmış yerlerde yeniden kadastro çalışması yapılamaz. Ancak, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi amacıyla aynı maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca, yeniden çalışma yapılabilir ve bu çalışma ikinci kadastro sayılmaz. Maddenin birinci fıkrasında yer alan “İkinci kez kadastro yapılamaz” hükmünün istisnası olarak düzenlenen 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca; yapılan tespitte, teknik sebeplerle yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun şekilde göstermediği tespit edilen paftalar yerine, ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritalar düzenlenerek tapu kayıtlarının düzeltilmesi sağlanır. Ancak, mülkiyet ve mülkiyetle ilgili haklar ile parselasyon, arazi toplulaştırması, ıslah, imar, sulama alanlarında arsa ve arazi düzenlemesi ve köy yerleşim haritaları yenileme çalışması bu kapsam dışındadır. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastro çalışmaları, 5304 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek- …/…. maddesi  uyarınca, aynı Kanunun 11.’inci maddesine göre ilân edilir ve ilân süresi içerisinde dava açılmayan taşınmaz malların kayıtlarında gerekli düzeltme yapılır.
Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi ise, aynı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre, kadastro mahkemeleri, dava konusu taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmesi halinde ve askı ilân tarihleri içinde açılacak davalarda görevlidir. Hal böyle olunca; 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan tespitlere karşı askı ilân süresi içinde dava açılması halinde, kadastro mahkemesi görevli olup, mahkemece yapılacak inceleme, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılmasına ilişkindir. Bu davada, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin bir araştırma yapılamaz. Bu taleplere yönelik açılan davalarda ise, görevli mahkeme 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel görevli asliye hukuk mahkemeleridir.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle Hukuk Genel Kurulunun 05.12.2012 gün ve 2012/20-874 E. – 1016 K. ve 2012/20-875 E. – 1017 K. sayılı kararlarında da benimsediği üzere, davacı … Yönetimi vekiline dava dilekçesi açıklattırılıp, davanın sadece 22/2-a bendi uyarınca yapılan kadastro paftalarının yenilenmesi çalışmasına itiraza mı yoksa mülkiyete mi ilişkin olduğu veya her iki istemi de birlikte mi içerdiği tereddütsüz bir şekilde belirlenmeli, taşınmazın … dışındaki diğer tapu maliklerine dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ ettirilip, diğer tapu maliklerinin savunma ve delillerini bildirmesine olanak tanındıktan sonra, davanın sadece mülkiyete ilişkin olması halinde, mahkemece, başkaca araştırma yapılmadan görevsizlik kararı verilmeli; yalnızca paftaların yenilenmesi işlemine itiraz veya her iki isteme de yönelik olduğu belirlendiği takdirde ise, çekişmeli parselin yenilemeden önceki ilk tesisinden itibaren, miktar, cins ve malik değişikliklerini, ifraz ve tevhitleri gösteren  tapu kayıtları,  tutanak ve  haritaları ile yenilemeden sonraki çapı haritası ve tutanağı, davalı tarafın tutunduğu mahkeme kararlarına ilişkin dosya asılları getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi vasıtasıyla keşif ve inceleme yapılarak, çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi ile Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin 26.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı ve toplanan delillere göre 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan kadastro işlemine yönelik davanın esasına ilişkin bir karar verilmeli; davacı … Yönetiminin çekişmeli taşınmazın … niteliğiyle … adına tescili istemi, dava konusu parselin mülkiyetine yönelik bir hakka ilişkin olduğundan, bu talep yönünden görevsizliğe karar verilmelidir.’’ gereğine değinilmiştir.
Yargıtay bozma kararı sonrası mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan, kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraz ve kesinleşen … kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 29.09.1943 tarihinde ilân edilerek kesinleşen … kadastrosu ile daha sonra 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 13.04.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme çalışmasının 05/10/2015 tarihli fen bilirkişileri raporuna göre kanun hükümlerine uygun olarak yapıldığı anlaşıldığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca … Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına, 20/02/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.