Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/11916 E. 2019/965 K. 13.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11916
KARAR NO : 2019/965
KARAR TARİHİ : 13.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

… ili, … ilçesi, … köyü 102 ada 94 nolu parsel, 9368,82 m² yüzölçümlü taşınmaz, zeytinlik niteliğiyle davalı … adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı … Yönetimi, yörede yapılan 3402 sayılı Kanunun 22-A madde kapsamındaki çalışmalar nedeniyle taşınmazın … sayılan yerlerden olduğu iddiası ile Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın mülkiyeti ve niteliğine ilişkin davalara bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine dava … …. Asliye Hukuk Mahkemesinin temyize konu eldeki dava dosyasına kaydedilmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile, dava konusu … ili, … ilçesi … mahallesi 102 ada 94 nolu parselin fen bilirkişisin 21/04/2016 tarihli raporuna göre (A) harfi ile gösterilen ….473,25 m2’lik kısmının … olduğunun tespiti ile ….473,25 m2’lik kısmın ayrı parsel adı altında … vasfı ile … adına tapuya tesciline, Aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 7.895,57 m2’lik kısım … sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığında bu yere ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı … yönetimi vekili tarafından hükmün (B) kısmına yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 6831 sayılı Kanuna göre … kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmaları yapılmış ve 08/07/2002 tarihinde kesinleşmiştir. 2013 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu 22/2-a kapsamında uygulama çalışması yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman … bilirkişi tarafından kesinleşmiş … tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada; çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmın kesinleşen … tahdidi içerisinde kaldığı, (B) harfiyle gösterilen kısmın ise … tahdidi dışında kaldığı anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak hükmün birinci bendinde yer alan dava konusu bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1473,25 m2’lik kısmın tapu kaydının iptal edilmemesi ve karar tarihinden sonra, 28.04.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi ile …, 02/07/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan, bu Kanunda belirtilen görevleri kapsamında düzenlenen kâğıtlar sebebiyle damga vergisinden ve tapu ve kadastro işlemlerinden kaynaklanan döner sermaye hizmet bedellerinden muaftır, hükmü gereğince … Yönetiminin açtığı dava nedeniyle aleyhine harçlara hükmedilmesi hatalı olup bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple;
…) Hüküm fıkrasının …. bendinde yer alan ”(A) harfiyle gösterilen 1473,25 m2’lik kısmın … olduğunun tespiti ile 1473,25 m2’lik kısmın” ibaresinden sonra gelmek üzere ”tapu kaydının iptali ile ” ibaresi eklenmek suretiyle,
2) Harçla ilgili ….bendinin hükümden çıkarılarak yerine “Davacı … Yönetimi harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/02/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.