Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/11831 E. 2019/976 K. 13.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11831
KARAR NO : 2019/976
KARAR TARİHİ : 13.02.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, … köyü, … mevkii 111 ada 20 parsel sayılı 2315 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden tarla niteliği ile davalı … adına tesbit edilmiştir.
Davacı …, taşınmazın tesbitinin iptali ile mera olarak sınırlandırılması istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine; 111 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesi sonrasında Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18/02/2014 tarih 2013/11071-2014/2117 E.K. sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın sınırında bulunan 101 ada … sayılı … parseli gözönünde bulundurularak en eski tarihli ve dava tarihinden 15 – 20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile memleket haritalarında taşınmazın aktüel durumu tesbit edilmemiş, çekişmeli taşınmazın … niteliğinde olup olmadığı hususunda, bir araştırma yapılmamıştır. Yine, dosya içeriğinden, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede daha önce … tahdidi yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, bu hususta araştırma yapılmamıştır. Komşu taşınmazlardan 111 ada 22 sayılı parsel hakkındaki tutanak kesinleşmiş davalı olarak gözüken 111 ada 19, 21 ve 101 ada … sayılı parsellerin dava dosyaları dosya içine getirtilmemiştir. Aynı zamanda somut olayda usulünce mera (yayla) araştırması yapılmamış, taşınmazın zilyedlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı tam olarak belirlenmemiştir. Ayrıca, dosya içeriğine ve davacı Hazinenin iddialarına göre, yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile dinlenen tutanak bilirkişilerinin beyanları soyut nitelikte, gerekçesiz, somut olaylara dayanmayan sözlerden ibarettir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
O halde; mahkemece, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede daha önce … tahdidi yapılıp yapılmadığı … Yönetiminden sorularak, yapılmış ise, … tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri … tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı … tahdit harita örneği getirtilmeli, çekişmeli taşınmaza komşu olan ve davalı olarak gözüken 19, 21 ve 101 ada … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanak örnekleri ile dayanakları, itirazlı olanlara ilişkin dava dosyaları, kesinleşenlere ait tapu kayıtları, tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise, ilgili dava dosyaları getirtilmeli, yeniden yapılacak keşifte bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat yüksek mühendisi, bir harita ve kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir … yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, … kadastro haritası ile kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 6 ya da 7 … sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, … kadastrosu hiç yapılmamış ya da kesinleşmemişse, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen …/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar steroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, dava konusu taşınmazın … ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi anlamında … içi açıklık niteliğinde olup olmadıkları saptanmalı, buna ilişkin ayrıntılı ve krokili rapor düzenlettirilmeli, davacı …, mera (yayla) iddiasına dayandığından, kural olarak; mahkemece, bir yerin mera (yayla) olarak kabul edilebilmesi için taşınmazın yetkili idarî merciler tarafından mera (yayla) olarak tahsis edilmesi ya da taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde kamu malı niteliğinde mera (yayla) olarak kullanılagelmiş olmasına bağlıdır. O halde, uyuşmazlığın saptanan niteliği dikkate alınarak taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca mera (yayla) tahsisi yapılmış ise, Özel İdare Müdürlüğünden, 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca taşınmazın bulunduğu bölgede mera (yayla) tahsisi yapılmamış ise aynı doğrultudaki araştırma, 4342 sayılı Kanun uyarınca, Mülkî Amirlikten sorulup saptanması zorunludur.
Mahkemece bu doğrultuda bir araştırma ve soruşturma yapılmamıştır. Kuşkusuz 4753 ve 5618 sayılı kanunlar ile 4342 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın bulunduğu bölgede mera(yayla) tahsisi yapılmamış ise, aynı doğrultudaki araştırma dava sonucunda yararı olmayan taşınmazın bulunduğu köye komşu köyler halkından seçilecek elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve tanıkların anlatımları ile uyuşmazlık çözümlenecektir. Sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca mera (yayla) tahsisi yapılıp yapılmadığı Özel İdare Müdürlüğünden, 4342 sayılı Kanun uyarınca mera (yayla) tahsisi yapılıp yapılmadığı Mülkî Amirlikten sorulup saptanmalı, yapılmış ve bu yönetimsel işlemler kesinleşmiş ise mera (yayla) tahsis haritası ve eki belgeler yerinden getirtilmeli, bundan sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, dava konusu taşınmazların bulunduğu köye komşu köyler halkından seçilecek yerel bilirkişi ve tanıklar ve uzman bilirkişi, tapu fen memuru ve uzman ziraatçi bilirkişi, tespit tutanağı bilirkişilerinin tümü hazır olduğu halde, dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, bölgede mera(yayla) tahsisi yapılmış ise mera (yayla) tahsis haritasının ölçeği ile kadastro paftasının ölçeği eşitlendikten sonra yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi fen memuru eliyle yerine her iki harita çakıştırılmak suretiyle uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden yararlanılmalı, bu yolla dava konusu taşınmazın mera (yayla) tahsis haritasının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamaya meydan vermeyecek şekilde belirlenmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından mera (yayla) tahsisi yapılmamış ise yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde mera (yayla) olarak kullanılıp kullanılmadığı yolunda tespit tutanağı bilirkişilerinden olaylara dayalı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile tespit tutanağı bilirkişilerinin beyanları çeliştiği takdirde tespit tutanağı bilirkişileri taşınmaz başında ayrı ayrı dinlenerek yerel bilirkişi ve tanıkların anlatımları ile tespit tutanağı bilirkişilerinin beyanları arasındaki çelişki duraksamasız giderilmeli, öte yandan uzman ziraatçi bilirkişi aracılığıyla taşınmaz bizzat mahkemece görülüp gözlenmeli, taşınmazın fiziksel yapısı, meyil durumu, taş ve toprak unsurundan hangisinin galip olduğu ayrıntılı şekilde keşif tutanağına geçirilmeli, komşu taşınmazların toprak yapısı ile dava konusu taşınmazın toprak yapısı mukayese edilmeli, bu fiziksel olgular da keşif tutanağına geçirilmeli, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tespit tutanakları içeriğine göre tespitlerine bir kayıt ve belge esas alınmadığı dikkate alınarak tutanakları içeriğinde vurgulanan maddî ve hukukî olgularla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli, belge esas alınmış ise sözü edilen belgelerin nizalı parsel yönünü ne biçimde ve kimin yeri olarak sınır gösterdiği incelenmeli, davalı olup olmadıkları tespitlerinin kesinleşip kesinleşmediği incelenip irdelenmeli, dava konusu taşınmazın kamu malı niteliğinde mera (yayla) olmadığı sonucuna varıldığı takdirde, yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılmalı, özellikle uzman bilirkişi fen memurundan keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye, uzman ziraatçi bilirkişiden ise mahkemenin keşif tutanağına geçen gözlemini yansıtmaya, taşınmazın niteliğini belirtmeye elverişli ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek taşınmazın … veya mera vasfında olmadığı sonucuna varıldığı takdirde, taşınmazın öncesinin ne olduğu, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü, kimden kime geçtiği ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, mahallî bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak saptanmalı, ziraat uzmanından bilimsel verilere dayalı, doyurucu rapor alınmalı, komşu parsel kayıtlarından da yararlanılarak toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir.’’ gereğine değinilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı sonrası mahkemece davanın kabulüne; … ili, … ilçesi, … mahallesi, … mevkii 111 ada 20 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline kaydına şeklinde karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 5304 sayılı Kanun hükümleri ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan … kadastrosu ve arazi kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.