Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/11826 E. 2019/1149 K. 19.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11826
KARAR NO : 2019/1149
KARAR TARİHİ : 19.02.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kadastro Kanununun (5831 sayılı Kanunun 9. maddesi ile eklenen) geçici 8. maddesine göre yapılan ek kadastro çalışmaları sırasında … köyü 214 ada 21 ve 22 ile 287 ada 3 parsel numaralı, sırasıyla 3873,71 m², 440,45 m² ve 489,15 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına bahçe, tarla ve kargir ahır vasfıyla tesbit edilmiştir.
Davacı …, çekişmeli taşınmazların öncesi … iken, 23.11.1991 tarihinde kesinleşen … kadastrosunda … sınırları dışında bırakıldığını, ancak, taşınmazların tahdit dışında bırakılma tarihi ile kadastro tesbit tarihi arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığını ileri sürerek ayrı ayrı dava açmıştır.
Mahkemece, yargılama aşamasında ayrı ayrı açılan davalar birleştirildikten sonra, davanın reddi ile çekişmeli parsellerin tespitteki vasıflarıyla tespit maliki adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davacı … tarafından tüm parsellere yönelik, davalı vekili tarafından ise vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.04.2015 tarihli ve 2015/3263 E. – 2015/3121 K. sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle: ‘‘…)Davacı … vekilinin 287 ada 3 nolu parsele ilişkin temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman … bilirkişi tarafından … kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 287 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 1991 yılında kesinleşen … kadastrosunda … sınırı dışında bırakıldığı gibi eski hava fotoğrafı ve memleket haritasında … sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından hükmün onanması gerekmiştir.
2) Davalının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Çekişmeli 287 ada 3 parsel yönünden davanın reddine karar verildiği halde, yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken mahkemece vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükme 6. fıkra olarak “Davalı, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden 3402 sayılı Kanunun 31. maddesinde sözü edilen ilkeler uyarınca takdir ve tayin olunan 250,00.-TL vekâlet ücretinin davacı Hazineden alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle onanması gerekmiştir.
3) Davacı … vekilinin 214 ada 21 ve 22 nolu parsellere ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece dava konusu 214 ada 21 ve 22 parsel sayılı taşınmazların 1957 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmalarında eski 662 yeni 214 ada 9 nolu parselin kuzey ve batısında dikenlik nitelemesi ile tespit harici bırakıldıkları, 1979 tarihli memleket haritasında açık alanda kaldıklarından … sayılmayan yerlerden oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de ulaşılan sonuç dosya içeriğine uygun düşememektedir. Şöyle ki; uzman … bilirkişi tarafından … kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 214 ada 21 ve 22 parsel sayılı taşınmazın 1991 yılında yapılan ve 22.05.1991 tarihinde ilân edilerek 23.11.1991 tarihinde kesinleşen … kadastrosunda … sınırı dışında bırakılmışsa da 1940 tarihli hava fotoğrafı ve 1959 tarihli memleket haritasına göre … sayılan yerlerden olduğu belirlendiği ve taşınmazların tahdit dışı bırakıldığı tarihten, tespitin yapıldığı tarihe kadar 20 yıllık kazandırıcı zilyetlik süresinin dolmadığı anlaşıldığından davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.’’ gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulü ile, … ilçesi, … köyü 214 ada 21 ve 22 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile aynı vasıfla … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Yörede 766 sayılı Kanuna göre yapılıp 1957 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu, 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 22.05.1991 tarihinde ilân edilen … kadastrosu ve 2/B çalışması, 2859 sayılı Kanuna göre yapılıp 21.02.2005 tarihinde kesinleşen yenileme kadastrosu ve 4999 sayılı Kanuna göre yapılıp 24/12/2010 tarihinde ilân edilmiş fennî hataları düzeltilmiş … kadastro haritası ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun (5831 sayılı Kanunun 9. maddesi ile eklenen) geçici 8. maddesine göre yapılan ek kadastro çalışmaları bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 19/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.