Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/11540 E. 2019/153 K. 15.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11540
KARAR NO : 2019/153
KARAR TARİHİ : 15.01.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi ile davalılar … ve … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Tapuda davalı … adına kayıtlı olan … köyü 101 ada 820 parsel sayılı 10795,37 m² yüzölçümündeki parsel, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin 2. fıkrası (a) bendine göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 101 ada 820 parsel sayısı 9949,73 m² yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi ”tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 23/09/2011 ile 24/10/2011 tarihleri arasında ilân edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.
… Yönetimi, dava konusu 101 ada 820 parsel sayılı taşınmazın … vasfında olduğunu ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın … vasfında olduğunun tespiti ile bu şekilde tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davacı … Yönetiminin, 3402 sayılı Kanununun 22/2-a maddesine göre yapılan çalışmaların iptali yönündeki talebinin reddi ile dava konusu parselin 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi ve kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılmasında uyulacak esaslara ilişkin yönetmeliğin 39. maddesine göre tapu siciline tesciline, … Yönetiminin tescil istemine yönelik talebinin ise yenilemenin sadece teknik çalışmaları kapsayacağı, tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı gerekçesi ile davanın görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmiş, hükmün davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.01.2013 tarihli ve 2012/10243 E. 2013/125 K. sayılı kararıyla onanmıştır.
Tapu iptal ve tescil talebi yönünden dosya kendisine gönderilen Mut Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile … niteliğiyle … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.06.2014 tarihli 2014/4606 E. 2014/6739 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle, ‘‘Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli 820 sayılı parselin … köyü, kadastro sahasında kaldığı, bu köydeki kadastro sırasında 820 parsel numarasıyla tesbit görüp tescil edildiği, bu köyde 1996 yılında yapılan … kadastrosu sırasında da tahdit dışında bırakıldığı, ancak bitişik … Köyünde yapılan ve 18/04/2013 tarihinde ilân edilen … kadastrosu ve 2/B uygulaması sırasında kısmen … sahasında kısmen de 2/B sahasında bırakılmıştır.
Dosya içeriğinden, yargılamanın devamı sırasında, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede … kadastrosu ve 2/B uygulamasının yapıldığı ve 18/04/2013 tarihinde ilân edildiği, bu çalışmada taşınmazın kısmen … tahdidi içine, kısmen de 2/B sahasına alındığı anlaşılmaktadır. Davanın varlığı, tahdidin kesinleşmesini önler. Bu durumda, davanın sınırlandırmaya ve 2/B uygulamasına itiraz niteliğine dönüştüğünün kabulü gerekir. O halde, 6831 sayılı … Kanununun değişik 11. madde hükmü gözetilerek, uyuşmazlığın çözümünde kadastro mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.
Mahkemece yapılacak iş; davanın tapu iptali ve tescil bölümünü elde tutarak … kadastrosu ve 2/B uygulamasına itiraz bölümü yönünden kadastro mahkemesinin görevli olduğundan söz edilerek görevsizlik kararı verilmesi ve dava konusu taşınmazın … niteliğinin saptanması bakımından kadastro mahkemesinin vereceği kararın kesinleşmesinin beklenmesi, ondan sonra tescil istemi yönünden doğacak sonuca göre bir karar verilmesi’’ gereğine değinilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince bozma ilamına uyularak davacı … Yönetiminin 2/B uygulamasına itiraz davası yönünden mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine ve talep halinde dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kararın kesinleşmesiyle dosya gönderilen kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacının … kadastrosuna itirazının reddine, dava konusu taşınmazın fen raporunda (A) harfiyle gösterilen 7691,111 m2’lik bölümü yönünden 2/B uygulama kadastrosunun iptaline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi ile davalılar … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B madde uygulaması işlemine itiraza ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak karar tarihinden sonra, 28.04.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi ile … Genel Müdürlüğü, 02/07/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan, bu Kanunda belirtilen görevleri kapsamında düzenlenen kâğıtlar sebebiyle damga vergisinden ve tapu ve kadastro işlemlerinden kaynaklanan döner sermaye hizmet bedellerinden muaftır, hükmü gereğince … Yönetiminin açtığı dava nedeniyle aleyhine harçlara hükmedilmesi hatalı olup bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu sebeple; ilk derece mahkemesi hükmünün harçla ilgili 3. bendinin hükümden çıkarılarak yerine “3-Davacı … Yönetimi harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına” yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15.01.2019 günü oy birliği ile karar verildi.