Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/11509 E. 2019/358 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11509
KARAR NO : 2019/358
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

… ilçesi, … mahallesi … ada 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazlar 4595,00 m2 ve 9186,00 m2 yüzölçümleri ile tarla vasfıyla davalılar adına tapuda kayıtlıdırlar. Beyanlar hanesinde ”… sınırları içerisinde kalmaktadır” şerhleri bulunmaktadır.
Davacı … Yönetimi; … ilçesi, … mahallesi … ada 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazların yörede 1948 yılında yapılan ve kesinleşen … kadastro sınırları içinde kaldığını, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve … niteliğiyle … adına tescilini ve davalıların elatmasının önlenmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, … ada 19 ve 120 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile … niteliğiyle … adına tesciline, karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen … kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ilk … tahdidinin 3116 sayılı Kanuna göre 1948 yılında yapılarak aynı yıl kesinleştiği, 1980 yılında 1744 sayılı Kanuna göre 2. madde uygulaması, 1985 yılında 2896 sayılı Kanuna göre 2/B uygulaması ile 1987 yılında 3302 sayılı Kanuna göre çalışmalar yapıldığı ayrıca 1956 yılında ise genel arazi kadastro çalışması yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman … bilirkişi tarafından kesinleşmiş … tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazların … tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak hükmün bir nolu maddesinin (B) nolu bendinde dava konusu 20 nolu parsel olduğu halde 120 nolu parsel olarak yazılması hatalı olup bu durum hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu sebeple; hüküm bir nolu maddesinin (B) nolu bendinde ”120” ibaresinin hükümden çıkarılmasına yerine “20” ibaresi yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde 22/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi.