Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/11410 E. 2018/7582 K. 27.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11410
KARAR NO : 2018/7582
KARAR TARİHİ : 27.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içerisinde kaldığı iddiasıyla, tapusunun iptali ile orman olarak Hazine adına tapuya tescili, davalının müdahalesinin önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, …. köyü 249 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davalının müdahalesinin önlenmesine karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2015/5171E. 2016/1624K. sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle, ‘‘Davacının söz konusu taşınmazı satın aldığı şahısların 2006 yılında yapılan kadastro tespitine itiraz ettiği ve …. Kadastro Mahkemesinin 2006/47 Esasını alan dava açıldığı, davanın yerel mahkemece reddedildiği ve bu kararın Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin onayıyla kesinleştiği anlaşılmaktadır.
1)Davalı tarafın tapu iptali ve tescil kararına ilişkin temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda dava konusu 249 sayılı parselin tamamının kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
2)Davalı tarafın, el atmanın önlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu taşınmaz, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaza haksız el atma söz konusu olmadığından, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde karar verilmiş olması isabetsiz olup elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün bu nedenle bozulması’’ gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak, davacının elatmanın önlenmesi talebinin reddine, davacının tapu iptali ve tescil talebine ilişkin hükmün kesinleşmiş olması nedeniyle bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından el atmanın önlenmesi kararı yönünden temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 06.02.1957 tarihinde kesinleşmiş arazi kadastrosu ve 24.06.2006 tarihinde ilan edilmiş 6831 sayılı Orman Kanununa göre yapılmış orman kadastrosu ile 2/B uygulama çalışması vardır.

Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına
27/11/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.