Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/11128 E. 2018/7388 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11128
KARAR NO : 2018/7388
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalılardan Hazine, Orman Yönetimi ve … Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 13.03.2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; sınırlarını bildirmiş olduğu … ilçesi, …köyünde bulunan yaklaşık 27-28 dönüm miktarındaki tescil harici taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşulları yararına oluşan müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiş, yapılan yargılama neticesinde davacının davayı takip etmediği ve 3 aylık yasal süre içinde yenilemediği gerekçesiyle HMK’nın 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, 20. Hukuk Dairesinin 15/09/2015 tarih ve 2015/387 -7286 E.K. sayılı kararıyla ”Mahkemece davacının davayı takip etmediği ve 3 aylık yasal süre içerisinde davasını yenilemediği gerekçesiyle HMK’nın 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
Şöyle ki; davalı Hazine vekili tarafından dosyaya sunulan 03.04.2013 havale tarihli cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 1953 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında çalılık, kayalık olarak tescil harici bırakıldığı bildirilerek davanın reddi ile dava konusu taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi talep edilmiştir. Her ne kadar davacı tarafından takip edilmeyen davanın, 11.07.2014 tarihli celsesinde hazır bulunan davalı Hazine ve Orman Yönetimi vekillerince de takip edilmeyeceğinin beyan edilmesi üzerine HMK’nın 150/1. maddesi gereğince dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ise de, TMK’nın 713. maddesinin 6. bendinde davalılar ve itiraz edenlerin, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebilecekleri hususu düzenlenmiştir. Davalı Hazine vekilinin 30.09.2014 havale tarihli dilekçesi ile 3 aylık yasal süresi içerisinde mahkemeye yenileme dilekçesi sunduğu, 03.04.2013 havale tarihli cevap dilekçesinde tescil talebinde bulunduğu ve TMK’nın 713. maddesinin 6. bendindeki düzenleme gözönüne alındığında, davalı Hazinenin yenileme talebinde bulunmasında hukuki yararı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece Hazine vekilinin yenileme talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın HMK’nın 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.” gereğine değinilmiştir. Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararı sonrasında yapılan yargılama da davacının davasının kısmen kabulü ile,
… ili … ilçesi …mahallesi tapulu 334, 325, 324, 323 parsel sayılı taşınmazların güneyinde bulunan harita mühendisi … ve fen bilirkişisi …’un 06/05/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda ve teknik bilirkişilerin 14/05/2014 havale tarihli raporunda ve ekli krokilerinde (A) harfi ile gösterilen 4.531,93 metrekare zeytinliğin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline,
Davacının taşınmazın diğer kısımlarındaki talebinin reddine,
… ili … ilçesi …mahallesi tapulu 334, 325, 324, 323 parsel sayılı taşınmazların güneyinde bulunan harita mühendisi … ve fen bilirkişisi …’un 06/05/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda ve teknik bilirkişilerin 14/05/2014 havale tarihli raporunda ve ekli krokilerinde (B) harfi ile gösterilen 25.358,78 metrekare alanın davalı Hazine adına orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu 1954 yılında grafik usulde yapılıp aynı yıl içerisinde dava konusu yer çalılık olarak tescil harici bırakılarak itirazsız kesinleşmiştir. 6831 sayılı Kanuna göre 1971 yılında orman serisi bazında yapılan ilk orman tahdidi ise 1972 yılında kesinleşmiş olup dava konusu yer orman tahdit sınırları dışında fundalık ve makilik olarak orman sayılmayan yer olarak orman sınırları dışında bırakılmıştır.
4721 sayılı Medeni Kanunun 713/3. maddesi uyarınca, tescil davaları Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılmalıdır.
06.12.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi ile büyükşehir statüsündeki illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında 1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesinin taraf olacağı belirtilmektedir.
Somut olaya gelince; davalı taşınmazların bulunduğu …köyünün, 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen ilgili maddeleri uyarınca, mahalle olarak bağlı bulunduğu ilçe belediyesine katıldığı ve tüzel kişiliğinin son bulduğu, başka bir deyişle, davada aktif husumet ehliyetinin kalmadığı anlaşılmaktadır. İncelenen dosya kapsamından ise bağlı olduğu büyükşehir belediyesinin davadan haberdar edilmediği, dava dilekçesi ve duruşma günlerinin tarafına tebliğ edilmeksizin karar verildiği anlaşılmaktadır.
Büyükşehir belediye başkanlığının huzuruyla davanın görülmesinde yasal zorunluluk bulunduğu halde davaya dahil edilmeden davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. Taraf sıfatı 6100 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olup istek olmasızın re’sen gözetilmelidir.
Bu durumda mahkemece, 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince davalı …köyünün bağlı bulunduğu ilgili büyükşehir belediye başkanlığının davaya katılımı sağlanarak taraf teşkili sağlanmalı, ondan sonra, davanın esası hakkında bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ve davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve … Belediye Başkanlığı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre bu aşamada sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.