Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/11065 E. 2018/7347 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11065
KARAR NO : 2018/7347
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
… köyü, 1317 parsel sayılı 2271972,24 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 2005 yılında idari yoldan orman vasfı ile Hazine adına tapuya tescil edilmiştir.
Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak orman sınırları içinde bırakılan taşınmazının, ormanla ilgisinin bulunmadığı iddiasıyla adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile 1317 nolu parselin (B) harfi ile gösterilen 32990,74 m2’lik kısmının tapusunun iptali ile davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/01/2016 tarih, 2015/5816 E.- 2016/622 K.sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında: ”Çekişmeli taşınmaz yönünden ulaşılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Hükme dayanak alınan 18/12/2014 tarihli jeolog bilirkişi raporu, mahkemece keşfe götürülmeyen… tarafından hazırlanmış olup, keşfe götürülmeyen bilirkişiden alınan rapora dayanılarak hüküm kurulamayacağı gibi, dosya kapsamından, taşınmazın imar ve ihya edilmediği de anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacı gerçek kişinin davasının reddi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Tapulama ise 1984 yılında yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olması doğru isede bilirkişi raporlarında (B) harfi ile gösterilen taşınmazın keşifte belirlenen değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken (A) ve (C) bölümlerinin de dahil edilerek vekalet ücretinin hesaplanması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu sebeple, hükmün 5 nolu maddesinde yer alan ”14.856,21 TL” ibaresinin çıkarılarak yerine ”10.958,10 TL” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/11/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.