Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/10899 E. 2017/2242 K. 21.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10899
KARAR NO : 2017/2242
KARAR TARİHİ : 21.03.2017

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar … ve … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … Yönetimi; … köyünde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılan … kadastrosunda dava gösterilen alanların … sayılan yerlerden olduğu halde … sınırları dışında bırakıldığını belirterek, bu alanların … sınırları içine alınması ve … niteliğiyle … adına tescili isteğiyle … ve Köy tüzel kişiliğine husumet yönelterek dava açmıştır. Daha sonra yapılan kültür arazilerinin kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazların tespit tutanakları düzenlenmiş ve kesinleştirilmiş, mahkemece hakkında ayırma kararı verilen, 103 ada 76, 77, 78, 80 ve 81 parsel sayılı, sırasıyla 23988,75 m2, 17526,04 m2, 4992,70 m2, 61,01 m2 ve 52645,06 m2 yüzölçümü ile senetsizden tarla, bağ, kuyu ve arsa, kargir ev ve bahçe olarak tespit edilen taşınmaz ve diğer dava konusu parsellere ait kadastro tutanakları getirtilerek, bu yerlere ilişkin olarak kısmî ilân süresinde dava açılması nedeni ile davalı oldukları belirtilerek davalı hale getirilmiş, asıl dava dosyası olan 2008/20 E. sayılı dosyada tespit malikleri dahili davalı yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve tespit maliki sayısınca dosyanın tefrikine karar verilerek, yeni esasa kayıt edilmek sureti ile yargılamaya devam olunmuş ve davanın kabulü ile dava konusu parsellerin kadastro tespitinin iptali ile … vasfıyla … adına tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı … ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, … kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde … kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre dava, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılan … kadastrosuna itiraz davası olup, … Yönetimi tarafından kısmi ilan süresi içerisinde davalı … ve … köyü tüzel kişiliğine karşı husumet yöneltilerek dava açılmış, mahkemece bazı parseller açısından tefrik kararı verilerek dosyanın yeni esasa kaydı sırasında … ve köy tüzel kişiliği davada taraf gösterilmemiş ve … karar başlığında yer almamış, Dairemizin iade kararı üzerine … gerekçeli karar tebliğ edilmiştir.
Oysa dava konusu taşınmazlar için … Yönetimi tarafından kısmi ilan süresi içinde dava açıldığına ve taşınmazlar için kadastro tutanağı düzenlediği sırada taşınmazlar açısından açılmış bir dava olduğuna göre, kadastro tutanaklarının malik hanelerinin açık olduğu kabul edilmeli … ve köy tüzel kişiliği davada taraf olarak yer almalı ve 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince re’sen araştırma yapılarak gerçek hak sahibi belirlenmelidir.
6100 sayılı HMK’nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
4721 sayılı TMK’nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukukî bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Ancak, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1- …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
2- …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … Büyükşehir Belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
3- Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında; “1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur” hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm Kanunun “‘Yürürlük” başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince; davalı köyün 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak … ilçesinin belediyesine katılması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece; 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, davalı köyün bağlı bulunduğu İlçe Belediye Başkanlığı ile ilgili Büyükşehir Belediye Başkanlığının ve … davaya katılımları sağlanarak taraf teşkili oluşturulmalı, delilleri toplanmalı, ondan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmeli, gerekçeli karar yazılırken karar başlığında davalı taraf olan … ile davaya dahil edilecek olan Belediye Başkanlıkları davalı olarak gösterilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … ve davalı … temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/03/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.