YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10710
KARAR NO : 2018/7455
KARAR TARİHİ : 15.11.2018
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve bir kısım davalılar vekili Av. … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
… ili, …ilçesi, Topulyurt köyünde bulunan 101 ada 175 parsel sayılı 485,69 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ahşap ağıl ve bahçe niteliğinde …, 101 ada 176 parsel sayılı 438,51 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde …, 101 ada 177 parsel sayılı 697,91 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliği ile Mehmet, Hüseyin ve …, 101 ada 178 parsel sayılı 7398,97 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde Hazine, 101 ada 179 parsel sayılı 906,28 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ahşap ağıl ve bahçe niteliğinde … …, 101 ada 180 parsel sayılı 336,70 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde …, 101 ada 207 parsel sayılı 485,63 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde…, …, 101 ada 208 parsel sayılı 316,95 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde … adlarına 2006 yılında yapılan kadastro çalışmalarında senetsizden tespit görmüş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir.
Davacı vekili,… ili, …ilçesi, Topulyurt köyü, 101 ada 175, 176, 177, 178, 179, 180, 207 ve 208 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile mera, yaylak olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, müdahil Topulyurt K.T.K. asli müdahil sıfatıyla davacı yanında davaya katılma talebinde bulunmuş, müdahil Orman Yönetimi vekili 20/11/2015 havale tarihli dilekçesi ile müdahale taleplerinin kabulü ile dava konusu taşınmazların orman vasfı ile Hazine adına tescilini talep etmiş, yargılama sonucunda mahkemece tapunun sınırlarının davalı tanıkları haricinde gösterilememesi, tapu kaydının tedavül görmemiş olması ve kesintisiz bir zilyetlik kullanımıyla da örtüşmemesi nedeniyle tapu kaydı mevcut haliyle mülkiyet belgesi olarak dikkate alınmayarak, her ne kadar taşınmazların bulunduğu mevkii, davalıların kök murisleri olan usul sülalesine ait ağıl yerleri olarak bilinse de, orman mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişilerin bu taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacak türde, orman vasıflı arazi olduğu yönünde görüş bildirmeleri, sürekli zilyetlik emaresine rastlanmamış olması; mahkeme gözlemi ve alınan ifadeler ile uyumlu raporlara göre, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle, davacı … ve müşterekleri vekilinin, müdahil davacı … muhtarlığının, müdahil davacı … Yönetimi vekilinin davalarının kabulüne,… ili, …ilçesi, Topulyurt köyü, 101 ada 175, 101 ada 176 , 101 ada 177, 101 ada 178, 101 ada 179, 101 ada 180, 101 ada 207 ve 101 ada 208 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptaline, taşınmazların orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalı Hazine vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazların bulunduğu yörede dava tarihinden önce yapılmış orman kadastrosu yoktur, 2011 yılında 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulama çalışmaları yapılmıştır
Dava kadastro tespitine itiraz davasıdır.
Hazine ve davalı gerçek kişilerin birlikte temyiz itirazları yönünden;
1-Davacı gerçek kişilerin davası bakımından;
Davacı gerçek kişiler tarafından davalılar adına tespit gören yerlerin mera olduğu iddiasıyla kadastro tespitine itiraz davası açılmışsa da meraların mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı ise ilgili köy ya da belediye tüzel kişiliğine ait olduğundan, özel mülkiyete konu olduğu belirtilerek gerçek ya da tüzel kişiler adına tespit veya tescil edilen taşınmazlar hakkında, mera iddiası ile dava açma hakkı da Hazine ve ilgili tüzel kişiliğe ait olup, gerçek kişilerin bu konuda dava açma ehliyetleri bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; somut olayda, gerçek kişi davacıların taşınmazların mera vasfında olduğu iddiası ile açtıkları davanın aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile usulden reddine karar verilmesi gerekirken esasa girilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
2-Asli müdahillerin davası bakımından;
Dava konusu taşınmazlara ilişkin tutanakların 23/05/2006 ila 22/06/2006 tarihleri arasında ilân edildiği asli müdahil Orman Yönetimi ve asli müdahil … 30 günlük süre geçtikten çok sonra 20/11/2015 ve 19/02/2014 davaya aslî müdahil olarak katılma talebinde bulundukları, bu haliyle müdahale tarihi itibariyle aktif dava ehliyeti olmayan gerçek kişilerce açılan davaya katılmalarının davaya sonradan sıhhat kazandırmayacağı, dolayısıyla taşınmazlara ilişkin kadastro tutanağının 30 günlük süre sonunda kesinleşmiş sayılacağı anlaşılmaktadır. Ancak hukukumuzda davaya müdahale kurumlarından biri olan asli müdahale; kısaca, iki taraf arasında devam etmekte olan bir davada, üçüncü bir kişinin o davanın konusunu oluşturan hak veya şey üzerinde kısmen veya tamamen kendisinin hak sahibi olduğunu ileri sürmesi ve bu hakkını, harcını da ödeyerek bağımsız bir davanın konusu yapmasıdır. Bu nedenle asli müdahil Orman Yönetimi ve asli müdahil … tarafından açılan davalar bakımından kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra açılacak davalara kadastro mahkemesinde bakılamayacağı da değerlendirilmek suretiyle görevsizlik kararı verilip, dosyaların genel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına dair hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece UYAP üzerinden taraflara vekil ekleme işlemi yapılırken davalı … (TC:26176933096) vekili olan Av. …’ın sehven davacı …’a (TC:17756213776) vekil olarak eklendiği bu nedenle temyiz formunda davacı … vekilinin temyiz etmiş göründüğü anlaşılmakla bu hususun mahkemece UYAP sisteminde düzetilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
SONUÇ:1) Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, Hazine ve davalı gerçek kişiler vekilinin, gerçek kişi davacıların davasının kabulüne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2) Yukarıda ikinci bentte açıklanan nedenlerle, Hazine ve davalı gerçek kişiler vekilinin, asli müdahiller Orman Yönetimi ve Topulyurt köyü tüzel kişiliğinin davalarının kabulüne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/11/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.