Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/10709 E. 2018/8085 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10709
KARAR NO : 2018/8085
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar …, … vekili, davalılar …, …, …, …, Alaatin Kızıl, …, … vekili ile … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … ilçesi, Mersinlidere mahallesinde kain 2.422,94 m2 yüzölçümlü 162 ada 1 parsel sayılı taşınmaz tarla vasfı ile … adına, 8.566,94 m2 yüzölçümlü 162 ada 5 parsel sayılı taşınmaz incir bahçesi vasfı ile … adına, 64.287,28 m2 yüzölçümlü 164 ada 1 parsel sayılı taşınmaz kargir iki katlı ev, kargir ev, ahır, incir bahçesi vasfı ile … adına, 51.270,18 m2 yüzölçümlü 165 ada 2 parsel sayılı taşınmaz kargir iki adet ev, ahır,incir bahçesi vasfı ile … adına, 5.029,20 m2 yüzölçümlü 165 ada 3 parsel sayılı taşınmaz incir bahçesi vasfı ile … adına, 48.119,64 m2 yüzölçümlü 165 ada 4 parsel sayılı taşınmaz kargir iki adet ev, iki adet ahır ve incir bahçesi vasfı ile … adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak tespit edilmiştir.
Davacılar…. ve …, mahkemenin 2006/194 E. sayılı dosyası ile davalı … adına tespit gören 164 ada 1 parsel, 162 ada 1 ve 162 ada 5 sayılı parsellerin ortak murisleri Hasan Kızıl’dan kaldığını belirterek miras payları oranında adlarına tespitini, temyize konu Ödemiş Kadastro Mahkemesinin 2006/286 E sayılı dosyası ile davacılar … ve … ise, dava konusu tüm taşınmazların murisleri …’dan kaldığını belirterek miras payı iddiasıyla dava açmışlar, davalar HMK gereğince aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle 2006/286 E. sayılı dosyasında birleştirilmiş ve yargılamaya 2006/286 E. sayılı dosya üzerinden devam olunmuştur.
Dava sırasında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26/D maddesine göre Orman İdaresi ve Hazine davaya asli müdahil olarak müdahale etmiş, dava konusu taşınmazların orman sıfatıyla Hazine adına tescilini ayrı ayrı talep ve dava etmişlerdir.
Davalı taraflar davanın reddini savunmuşlardır.
Yargılama sonunda mahkemece 2006/286 E. 2009/423 K. 23.11.2009 tarihli kararı ile; yargılama sırasında, dava konusu taşınmazların çevrelerindeki taşınmazlar ile birlikte dört yönden orman parseli ile çevrili olduğu, herhangi bir mülkiyet belgesinin bulunmadığı, 6831 sayılı Kanunun 17/2 maddesi gereğince orman içi açıklık niteliğinde olduğunun anlaşılması sebebi ile asli müdahil Hazinenin ve asli müdahil Orman idaresinin davalarının mahkememizin 2006/286 Esas ve 2006/194 Esas sayılı dosyasında ayrı ayrı kabulüne, dava konusu olan Kiraz ilçesi, Mersinlidere köyü, 165 ada 3, 165 ada 4, 165 ada 2, 162 ada 1, 162 ada 5,164 ada ve 1 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin yapılan kadastro tespitlerinin ayrı ayrı iptali ile taşınmazların orman vasfı ile Hazine adına ayrı ayrı tapuya kayıt ve tescillerine, davacılar … ve

… tarafından davalılar aleyhine açılan davanın reddine, mahkemenin 2006/194 Esas sayılı dosyası davacıları … ve … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, kararın davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyizi neticesinde; Dairemizin 18.10.2011 tarih, 2011/7612 E- 2011/11706 K. sayılı ilamı ile “Hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda taşınmazların 1962 tarihli memleket haritasında yeşil renkli ormanlık alanda görüldükleri, en eski tarihli hava fotoğraflarında da orman sayılan alanda kaldığı belirtilmiş ise de rapora ekli memleket haritasında dava konusu taşınmazların üzeri kalemle çizilmek suretiyle tarandığından memleket haritasındaki rumuzlar anlaşılmadığı gibi eylemli olarak da taşınmazlar üzerinde çok sayıda incir ve zeytin ağacı bulunmasına rağmen bu ağaçların yaşlarına göre memleket haritasındaki yeşil görünümün meyve ağaçlarından kaynaklanıp kaynaklanmadığı ya da haritada boyama hatası olup olmadığı tartışılmamıştır. Diğer taraftan taşınmazların eski tarihli hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiş ise de taşınmazların hava fotoğraflarındaki konumu gösterilmediğinden rapor denetlenememektedir. Bu nedenlerle üç orman bilirkişi ve bir fen elemanı aracılığıyla en eski hava fotoğrafları ve memleket haritası ile amenajman planının çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye uygulanmak suretiyle taşınmazların bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi ve taşınmazların konumunun memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmesi gereğine değinilerek” hüküm bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yargılamaya 2013/29 E. sayısı ile devam olunmuş ve yargılama neticesinde; dava konusu taşınmazlarda 1960 ve 1974 yılları memleket haritalarında ve 1957 yılı hava fotoğraflarında saçlı meşe, ahlat, pırnal meşesi, çitlenbik gibi maki elemanlarının olduğu, 2000 yılı memleket haritası ve ziraatçi bilirkişi raporu dikkate alındığında bu maki elamanlarının sonradan kaldırılarak incir, zeytin gibi meyve ağaçlarının dikildiği, ancak öncesi orman olan taşınmazların üzerlerindeki orman bitki örtüsü kaldırılsa bile orman vasfını kaybetmeyeceği gerekçesi ile asıl dosya ve birleşen dosya kapsamında davacıların davalarının reddine; Asıl dosya ve birleşen dosya kapsamında asli müdahil Maliye Hazinesi ve Orman İdaresi’nin davasının kabulüne; Dava konusu …. ilçesi, Mersinlidere mahallesi, 162 ada 1 ve 5 parsel, 164 ada 1 parsel ve 165 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların tespitinin iptali ile orman vasfında Hazine tespit ve tapuya tescillerine karar verilmiştir.
Hüküm davacılar …, … vekili ve davalılar …, …, …, …, …, …., … vekili ile … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince orman sınırlandırması ve arazi kadastrosu yapılmıştır.
Mahkemece asıl dosya ve birleşen dosya yönünden asli müdahiller Hazine ve Orman Yönetiminin davalarının kabulü ile dava konusu …mahallesi 165 ada 1, 165 ada 2, 165 ada 3, 165 ada 4 ve 5 parseller ile 164 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tespitlerinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tapuya tescillerine karar verilmiş, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmeden eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulmuştur.
Dosya içeriğindeki hava fotoğrafının incelenmesinde; dava konusu taşınmazların kısmen açık renkli alanlarda kaldıkları görülmüş; hükme esas alınan bilirkişi raporlarında ise 1957 tarihli hava fotoğrafında taşınmazların üzerinde ağaç ve küçük bitki formu olan koyu ve hafif koyu renkli alanlarda kaldıkları belirtilmiş ise de taşınmazlar üzerindeki ağaç ve bitki formlarının nitelikleri, cinsleri, sayıları ve yaşları belirtilmemiştir. Bu hali ile bilirkişi raporu yetersiz olup hükme esas alınması isabetli değildir. Bu nedenlerle dava konusu taşınmazlar ile komşu parselleri de gösteren kadastro pafta örneği ilgili yerden getirtilmeli, dava konusu taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parseller içinde dava sonucunda kişiler adına tesciline karar verilen veya halen davası devam eden taşınmazlar bulunup bulunmadığı araştırılarak bunlara ilişkin dava dosyaları ve kesinleşenlere ilişkin tapu kayıtları eksiksiz olarak dosya içine

alındıktan sonra, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman yüksek mühendisi ve bir fen elemanı bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçekleri kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, bu haritalar komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle üç boyutlu incelemesi yapılarak, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar tek tek sayı olarak tarif edilmeli, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türlerinin ve temyize konu taşınmazların orman içi açıklık vasfında olup olmadığının açıklandığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar …, … vekili ve davalılar …, …, …, …, …, Alaatin Kızıl, … vekili ile … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 11/12/2018 günü oybirliği ile karar verildi.