Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/10702 E. 2019/930 K. 12.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10702
KARAR NO : 2019/930
KARAR TARİHİ : 12.02.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil … Yönetimi ve davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … köyü, 113 ada 20 parsel sayılı 24.022,45 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla niteliğiyle davalılar adına tesbit edilmiştir.
Davacı …, dava konusu taşınmazın anne ve babasından kaldığını, kendisinin de miras hissesinin bulunduğunu ileri sürerek, miras hissesi oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır.
… Yönetimi, taşınmazın … niteliği ile … adına tescili istemi ile davaya katılmıştır.
Mahkemece, davacının davasının reddine, müdahil … Yönetiminin davasının kabulüne, … köyü, 113 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile … niteliğiyle … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.12.2013 tarih, 2013/7431-11642 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: ”Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava konusu taşınmazın, doğu, … ve güney yönden komşu parsellerinin kişiler adına kesinleştiği, 1952 tarihli hava fotoğraflarında ve 1956 tarihli memleket haritasında güney yönden açık, ormana bitişik kuzey yönden koyu renkli alanda kaldığı halde, hükme esas alınan … bilirkişi raporunda taşınmazın tamamının … olduğu sonucuna varılmış, mahkemece bu rapor esas alınarak, taşınmazın tamamının … niteliği ile tesciline karar verilmiştir. Bu rapor taşınmazın tamamının niteliğini açıklamada yetersiz olup, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
… sınırlandırması yapılmayan veya sınırlandırmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin … niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanun ile sadece devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun …. maddesi gereğince aynı Kanunun 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş; Devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tâbi tutulmuş; iadenin koşulları aynı Kanunda gösterilmiştir.
Mahkemece, en eski tarihli ve 1980’li yıllara ait memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve … Bakanlığı (… ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman … yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir uzman … mühendisi ve bir fen elemanı eliyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli ve ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde davacı …’un ve asli müdahil … Yönetiminin davasının kısmen kabulüne; dava konusu 113 ada 20 parsel numaralı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline fen bilirkişinin 04/02/2016 tarihli raporuna ekli krokide (D) harfi ile gösterilen 7378,53 m2 miktarındaki bölümünün … vasfı ile … adına; (A) harfi ile gösterilen 4694,90 m2 miktarındaki, (B) harfi ile gösterilen 11379,82 m2 miktarındaki ve (C) harfi ile gösterilen 569,20 m2 miktarında bölümlerinin toplam hisselerinin (9) pay olduğu kabul edilerek, davacı ve davalılar ile dava dışı diğer mirasçılar arasında hisseleri oranında tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm asli müdahil … Yönetimi ve davalılar vekili tarafından aleyhlerine olan kısımlar yönünde temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde … kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun …. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel … alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre dava, askı ilan süresi içerisinde kadastro tespitine itiraz davası olup karar tarihinden sonra davacı … ile dava dışı mirasçılar… ve … sundukları dilekçe ile haklarından feragat ettiklerini beyan ettiklerinden mahkemece feragat beyanları dikkate alınmalı ayrıca … bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın genel eğiminden bahsedilmiş ise de eğimin neye göre belirlendiği, klizimetre ile ölçülüp ölçülmediği açıklanmamış, taşınmazın niteliğinin saptanması bakımından bulunduğu yeri kapsar, en eski tarihli hava fotoğrafları ile tespit tarihinden 20 yıl öncesini gösteren resmî belgeler getirtilerek keşifte uygulama yapılmış isede bilirkişi raporlarında taşınmazın … içi açıklık vasfında olup olmadığı değerlendirilmemiş, hava fotoğraflarında koyu gözüken kısımların neden koyu gözüktükleri varsa üzerindeki ağaçların ne olduğu yaşları ve kapalılık durumu hakkında açıklama yapılmamış olup taşınmazın evveliyatının … olup olmadığı husunda tereddüt oluşmuştur.
O halde, Mahkemece öncelikle dava konusu taşınmazı gösterir en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 – 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve … Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman … yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir … mühendisi ve bir fen mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin hava fotoğrafları ve memleket haritalarında ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi … olan bir yerin üzerindeki … bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt … toprağının … sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın … içi açıklık olup olmadığı değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretlenerek krokide gösterilmeli, en eski ve tespit tarihinden 15-20 yıl önceki hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, kapalılık oluşturup oluşturmadıkları ve tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığı belirlenerek, davacı … ile dava dışı mirasçılar… ve …’un feragat beyanları da gözönüne alınarak tüm kanıtlar toplanıp birlikte değerlendirilmeli oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Belirtilen hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/02/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.