Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/10686 E. 2018/7196 K. 08.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10686
KARAR NO : 2018/7196
KARAR TARİHİ : 08.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı … Yönetimi ve davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli taşınmaz … ili, …ilçesi, Balabancık köyü 531 parsel sayılı taşınmaz 83400 m2 yüzölçümünde ve çalılık vasfında ¼ paylar oranında davacılar adına kayıtlıdır.
Davacı vekili, dava konusu taşınmazın 2013 yılında yapılan çalışma ile 55188 m2’lik kısmının …Devlet Ormanı olarak 1037 m2’lik kısmının ise 2/B alanı olarak sınırlandırıldığını, halbuki bu yerin hiçbir zaman orman olmadığını, kültür arazisi olduğunu, tapulama çalışmasına esas olmak üzere orman idaresi tarafından gösterilmiş olan orman sınır krokisi ve haritasına göre de orman sayılmadığı için tapulamada özel mülkiyet olarak tespit edildiğini, ilanından sonra süresi içerisinde Orman Yönetimince yine orman olduğu gerekçesiyle itiraz edilmediği için kesinleştiğini ve tapuya tescil edildiğini, müvekkillerinin tapu senedine olan güvenleri nedeniyle tapulu arazinin orman sınırları içine alınabileceğini düşünmedikleri ve satış esnasında tapu sicilinde herhangi bir belirtme bulunmadığı için orman kadastrosunda orman sayıldığına ilişkin işlemden haberdar olmadıkları için 1 aylık itiraz süresi içerisinde kadastro mahkemesine itiraz davası açılamadığından dolayı (6831 sayılı Orman Kanununun 11 maddesi gereğince tapulu arazi olduğu için 10 yıl süre içerisinde) bu davanın açılması gereği doğduğunu açıklayarak müvekkillerinin tapu senedine olan güveni karşısında uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini konusundaki yasal hakları saklı kalmak üzere 83.400 m2 yüzölçümündeki 531 parsel numaralı taşınmazın 27/06/2013 tarihinde mahallinde askı suretiyle ilan edilen ve 55.188 m2’lik kısmını …Devlet Ormanı olarak sınırlandıran orman kadastro işleminin iptal edilmesini, 531 parsel numaralı taşınmazın …Devlet Ormanı sınırları dışında bırakılmasını, mahkemenin aksi kanaatte olur ise dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince müvekkilleri adına hususi orman olarak tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı – karşı davacı … Yönetimi vekili davacının davasının reddini savunmuş, karşı davası ile sözkonusu taşınmazın orman tahdit sınırları içerisinde kalan kısmı hakkında öncelikle davalıların müdahalesinin men’ine, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yargılama sonunda 55188 m2’lik kısmın ve 1037 m2’lik kısmın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesi davacı-karşı davalılar tarafına açılan davanın kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı … Yönetimi ve davalı Hazine vekilleri tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.

-2- 2016/10686-2018/7196

Dava, kesinleşmiş orman kadastrosuna itiraz, karşı dava ise kesinleşmiş tahdide dayalı tapu iptal tescil ve elatmanın önlenmesi davasıdır.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 1980 yılında 766 sayılı Kanuna göre arazi kadastrosu çalışmaları, 2013 yılında 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve 2/B çalışmaları yapılmıştır.
Taşınmazın düşük eğimli çalılık olup 6831 sayılı Orman Kanunun 1/J maddesi gereği orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından davacı gerçek kişilerin orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne, davalı- karşı davacı … Yönetimi tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak orman tahdidine itiraz davasında 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi gereği Orman Yönetimi yasal hasım olduğundan bu dava yönünden Orman Yönetimi aleyhine vekalet ücreti takdiri doğru değil ise de belirtilen bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün yedinci bendinin hükümden çıkarılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/11/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.