Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/10664 E. 2019/620 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10664
KARAR NO : 2019/620
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan … ve …, davalılardan … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … ilçesi, … köyü 129 ada 371 sayılı parsel 33866,53 m², 129 ada 377 sayılı parsel 11060,98 m² ve 129 ada 378 sayılı parsel 20791,94 m² yüzölçümü ile tarla vasfıyla … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/67 ve 77 Esas sayılı dosyalarında davalı oldukları belirtilmek suretiyle malik haneleri açık olarak tespit görmüştürler.
Davacılar … Sulh Hukuk Mahkemesine ibraz ettikleri dava dilekçesinde; … ilçesi, … köyü sınırlarını bildirdikleri taşınmazların bir kısmına davalıların haksız olarak sürüp ekmek suretiyle müdahalede bulunduklarını belirterek, davalıların bu müdahalesinin men’ine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalıların da duruşmalara katılarak davanın haksız ve yersiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
… Sulh Hukuk Mahkemesince 28/02/2005 gün ve 2004/466 E. – 2005/69 K. sayılı kararıyla görevsizlik kararı ile dava dosyası … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
…, … Asliye Hukuk Mahkemesine ibraz etmiş olduğu 08/09/2006 tarihli müdahale dilekçesi ile dava konusu taşınmazlar üzerinde davalıların herhangi bir haklarının olmadığını, taşınmazların … ile … tarafından satın alındığını belirterek davacılar yanında asli müdahillik talebinde bulunmuştur.
… Asliye Hukuk Mahkemesinde yargılamanın devam ettiği sırada, dava konusu taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı tutulması sebebiyle, … Asliye Hukuk Mahkemesince 06/10/2006 gün ve 2005/77 E. – 2006/380 K. sayılı kararıyla görevsizlik kararı verilerek dava dosyası kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
… 20/05/2010 tarihli müdahale dilekçesi ile dava konusu taşınmazların evveliyatı itibariyle Hazineye ait yerlerden olduğunu belirterek asli müdahillik talebinde bulunmuştur.
…, …, … ve İshak Avan 19/02/2016 tarihli müdahale dilekçeleri ile dava konusu taşınmazların … tarafından … ve …’a noter senedi ile satıldığını, halen de kendilerinin zilyetliğinde olduğunu belirterek asli müdahillik talebinde bulunmuşlardır.
Mahkemece asli müdahil Hazinenin 129 ada 378 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasının kabulüne, taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile … vasfıyla … adına tapuya kayıt ve tesciline; asli müdahil Hazinenin 129 ada 371 ve 377 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davası ile asli müdahil …, davacılar … ile …’ın dava konusu taşınmazlara yönelik davalarının sübut bulmadığından reddine; davacı … ile asli müdahil …, …, … ve …’ın 129 ada 371 ve 377 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davalarının kısmen kabulüne, 129 ada 371 sayılı parselin (640) pay kabul edilerek, 129 ada 377 sayılı parselin 32 pay kabul edilerek davacı asli müdahil gerçek kişiler adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından 129 ada 371, 377 ve 378 sayılı parseller yönünden, davacı … tarafından 129 ada 371 ve 378 sayılı parseller yönünden ve davalılardan … Yönetimi tarafından 129 ada 371 ve 377 sayılı parseller ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 19.11.1992 tarihinde ilan edilerek kesinleşen … kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına göre dava, kadastro tespitine itiraz davası olup; kişiler arasında asliye hukuk mahkemesinde görülen müdahalenin menni davası sırasında dava konusu taşınmazların … köyü 129 ada 371, 377 ve 378 parsel sayılı taşınmazlar oldukları … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/67 ve 77 Esas sayılı dosyalarında davalı oldukları belirtilmek suretiyle malik haneleri açık olarak tespit görmüş, taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesi ile dosya kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro tutanağı düzenlendiği sırada taşınmazlar açısından açılmış bir dava olduğuna göre, kadastro tutanaklarının malik haneleride açık olduğundan 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re’sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazların gerçek hak sahibi ya da sahipleri adına tapuya tesciline karar verilmesi ve açık sicil oluşturması gerekmektedir.
Dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede … tahdidi yapılıp yapılmadığı yeterince araştırılmamış olup bölgeden geçen benzer dosyalarda dava konusu taşınmazların bulunduğu … köyünde 1992 yılında … tahdit çalışmalarının olduğu anlaşılmakla birlikte çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede … tahdidi yapılıp yapılmadığı araştırılmadığından taşınmazların … tahdit sınırları içerisinde kalıp kalmadıkları anlaşılamamış, ziraat ve … bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazların genel eğiminden bahsedilmiş ise de parsel bazında eğim belirlemesi yapılmamış, eğimin neye göre belirlendiği, klizimetre ile ölçülüp ölçülmediği açıklanmamış, taşınmazların niteliğinin saptanması bakımından taşınmazların bulunduğu yeri kapsar, en eski tarihli hava fotoğrafları ile tespit tarihinden 20 yıl öncesini gösteren resmî belgeler getirtilerek keşifte uygulama yapılmamış hava fotoğrafı olarak sadece 1985 tarihli hava fotoğrafları incelenmiş, taşınmazların … içi açıklık olup olmadıkları değerlendirilmemiş, yine taşınmazların evveliyatının … olup olmadığı ve gerçek kişi davalılar lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda tereddüt oluşmuş, taraflar arasındaki satım senedinin dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı veya hangi kısımları ne oranda kapsadığı açık şekilde belirlenmemiş, taşınmazların sınırında dere bulunduğu halde keşfe jeoloji mühendisi götürülmemiş, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde açıklanan davalı gerçek kişilerin senetsiz ve belgesizden suluda 40 dönüm ve kuruda 100 dönümden fazla taşınmaz edinip edinmedikleri hususunda da mahkeme yazı işleri ile kadastro ve tapu müdürlüklerinden ayrıca araştırma yapılmamış olması da doğru görülmemiştir.
O halde, mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede varsa … tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri … tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı … tahdit harita örneği ve tutanakları dosyada yer alması, dava konusu taşınmazların tamamının davalı olduğu kabul edilmekle taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 – 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve … Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman … yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir … mühendisi, bir fen, bir jeoloji mühendisi ve bir ziraat mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazların varsa … tahdit hattına göre konumları belirlenmeli, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin hava fotoğrafları ve memleket haritalarında ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi … olan bir yerin üzerindeki … bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt … toprağının … sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca dava konusu 129 ada 371, 377 ve 378 sayılı parsellerin … içi açıklık olup olmadıkları değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmelidir.
Dava konusu taşınmazların … sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen …/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ile yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden 15 – 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bir …, bir fen ve bir ziraat bilirkişi kurulu marifetiyle incelenerek dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü taşınmazların niteliği üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, kapalılık oluşturup oluşturmadıkları ve tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığı imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazların 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem …/5000 ve hem de …/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı; yine imar ve ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tespiti yönünden mahalli bilirkişi tanık beyanlarına başvurulmalı; parselin öncesinin ne olduğu, imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlanıp bittiği, zilyetliğin hangi tarihte başlayıp kimler tarafından ne biçimde sürdürüldüğü, kullanımın ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların imar-ihya ve zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı; çekişmeli taşınmaza ilişkin imar çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılmalı; taraflar arasındaki satış senedinin dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı ve tarafların payları belirlenmeli, çekişmeli 129 ada 371 nolu parsele sınır Ulusu deresi olduğu anlaşılmakla jeolog bilirkişiden çekişmeli taşınmazların dere yatağında olup olmadığı, derenin aktif dere yatağı olup olmadığı, yatak değiştirip değiştirmediği, aktif olma özelliğini kaybetmiş ise tam olarak hangi tarihte kaybettiğine ilişkin duraksamaya yer vermeyecek şekilde rapor düzenlettirilmeli; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine göre tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40; kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir hükmü gereğince davacının belgesiz zilyetlik yoluyla kazandığı toprak olup olmadığı, varsa cinsi ve miktarı tapu ve kadastro müdürlüklerinden çekişmeli taşınmaz dışında, başka taşınmazlar için salt zilyetlik nedenine dayalı olarak açtığı bir başka tescil davalarının bulunup bulunmadığı mahkemeler yazı işleri müdürlüğünden sorulup tespit edilmeli şayet yasal sınırların geçildiği anlaşılırsa dava konusu taşınmazlar yönünden davacıya tercih hakkı tanınmalı tüm kanıtlar toplanıp birlikte değerlendirilmeli oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Belirtilen hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılardan … ve …, davalılardan … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/02/2019 günü oy birliği ile karar verildi.