Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/10596 E. 2018/7290 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10596
KARAR NO : 2018/7290
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili, davalılar … ve … ile müdahale talebinde bulunan Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2003 yılında yapılan kadastro sırasında… ilçesi, …köyü 101 ada 219 parsel sayılı 47120,54 m² yüzölçümündeki taşınmaz, senetsizden – zilyetliğe istinaden tarla niteliğiyle davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazın zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluşmadığı iddiasıyla dava açmış; Orman Yönetimi, taşınmazın orman olduğu iddiasıyla davaya müdahale talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın (a) ve (b) harfleri ile gösterilen kısımları haricindeki 35052,50 m²’lik kısmına ilişkin tapunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine, davalı … ve müdahale talebinde bulunan Orman Yönetimi vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/11/2015 tarih ve 2015/3353 – 10388 E.-K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ”1) Müdahale talebinde bulunan Orman Yönetiminin temyiz istemi yönünden;
Orman Yönetiminin usûlüne uygun bir katılımı veya usûlünce açılmış bir davası bulunmadığı anlaşıldığından temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2) Davacı Hazine ve davalı …’ın temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; dava konusu taşınmazın tapuda 1/2 hissesi … adına, diğer 1/2 hissesi … adına kayıtlıdır. Davada davalı sıfatının, tapu malikleri … ve …’a ait olması gerekirdi. Ancak, davada sadece tapu maliki …, davalı sıfatıyla bulunmaktadır. Bu nedenle, diğer tapu maliki …’un davaya dahil edilerek taraf oluşturulup savunma ve delileri de sorulduktan sonra tüm delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenip yazılı olduğu gibi karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde, davalılardan … dava tarihinden sonra dava konusu taşınmazdaki payını devrettiğinden, bu davalı yönünden dava konusuz kalmıştır. Bu sebeple davalı … yönünden; konusu kalmayan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davalılar … ve … yönünden; davanın kabulü ile; dava konusu … ili… ilçesi …köyü Kale Tepe mevkiinde 101 ada 219 parselde kayıtlı taşınmazın orman mühendisi teknik bilirkişinin 27.05.2014 havale tarihli raporuna ekli krokide ”a” ve ”b” harfi ile gösterilen kısımlar haricindeki 35.052,50 m2’lik kısmına ilişkin tapunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş. Hüküm davacı Hazine vekili, davalılar … ve … ile müdahale talebinde bulunan Orman Yönetimi vekili temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1966 yılında seri bazda yapılan orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılıp kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ile aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetimi ile 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/11/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.