Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/10379 E. 2018/6795 K. 24.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10379
KARAR NO : 2018/6795
KARAR TARİHİ : 24.10.2018

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2016 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 8. maddesi uyarınca yapılan genel arazi kadastrosunda, … ili, Tekkeköy ilçesi, … mahallesinde bulunan 136 ada 2 parsel sayılı 6795,41 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile davalılar adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın davalılar tarafından kullanılan yerlerden olmadığını, 3402 sayılı Kadastro Kanunu gereğince ilgili kişilerin mülkiyet hakkının herhangi bir yazılı belgeye dayanmamakta olduğu ve davalılar yararına 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı iddiasıyla 10/02/2016 tarihinde kadastro mahkemesine dava açmıştır.
Kadastro mahkemesince davanın 30 günlük askı süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle görevsizliğe karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 8. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Somut olayda; çekişmeli taşınmazın tespit tutanakları 12/01/2016 tarihinde askıya çıkarılmış olup, 30 günlük askı süresi 11/02/2016 tarihinde dolmaktadır. HMK’nın 118. maddesi gereğince “ Dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır. Dava dilekçesine davalı sayısı kadar örnek eklenir.” Davacı Hazine davasını 30 günlük askı ilan süresi içinde, 10/12/2016 tarihinde havale ettirmiş ve bu tarihte UYAP sistemi üzerinden kayıt numarası almış, Harçlandırma formu ise aynı tarihte düzenlenmiştir. Dolayısıyla davacı Hazine davasını 30 günlük askı ilan süresi içinde, 10/12/2016 tarihinde açmış olmakla kadastro mahkemesinin görevi devam etmektedir. Hal böyle olunca mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın askı ilan süresi içerisinde açılmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24/10/2018 günü oy birliği ile karar verildi.