Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2016/10309 E. 2018/7295 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10309
KARAR NO : 2018/7295
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, …köyü 101 ada 1 parsel ile 107 ada 1 parsel sayılı sırasıyla 633 hektar 4643,80 m2, 8435, 15 m2 yüzölçümlü taşınmazlar, orman niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacılar … ve arkadaşları, Nisan 1964 tarih ve 171 ve Ocak 1974 tarih ve 33 ve 1996 tarih 247 sayılı tapu kayıtlarına tutunarak 18.380 m2’lik yerin adlarına tescilini istemişlerdir.
Birleşen Yorman Kadastro Mahkemesinin 2009/38 Esas sayılı dosyasında, davacı … ise, zilyetlik iddiasında bulunarak, kendisine ait üç parça taşınmazın orman parseli içinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davacı … tarafından açılan davanın reddine, davacılar … ve arkadaşları tarafından açılan davanın kabulü ile 27.07.2009 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide yeşil taralı 18.304,59 m2’lik kısmın son parsel numarası verilerek 1/3 pay oranıyla davacılar adına tapuya tesciline, geriye kalan 6316339,21 m2’lik kısmın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … ve davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16/02/2010 tarih ve 2009/19122 E. – 2010/1821 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ”1-Davacı … tarafından dava konusu edilen 226 ada 3 sayılı parselin doğusunda bulunan bölüme ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Davalı yerin üç tarafının 101 ada 1 nolu orman parseli ile çevrili olduğu gibi eylemli olarak da üzerinde kızılağaç, kestane, gürgen ve ladin gibi orman ağaçlarının bulunduğu ve bilirkişi raporuna göre de memleket haritasında yapraklı ağaç rumuzuyla işaretli görünüp kadim orman olduğu bildirildiği gözönünde bulundurularak bu bölüme ilişkin davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden temyiz itirazlarının reddi ile bu bölüm yönünden hükmün onanması gerekmiştir.
2-Davacı …, üç parça yer için dava açtığı halde bir parça yer hakkında araştırma yapılıp hüküm kurulduğu, dava konusu edilen diğer taşınmazlar hakkında her hangi bir araştırmanın yapılmadığı ve bu yerler hakkında hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, davacı …’in dava konusu ettiği diğer bölümler belirlenmeli, yöntemince orman ve zilyetlik araştırması yapılarak sonucuna göre bir karar verilmemiş olması isabetsiz olduğundan davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
3-Davalı Hazine ve Orman Yönetiminin davacılar … ve Arkadaşları adına tescil edilen 18.304,59 m2’lik bölüme ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Mahkemece, davacıların dayandığı Şubat 1329 tarih ve 203 numaralı sicilden gelen Ocak 1974 tarih ve 33 nolu tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu belirlenerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, tapu kaydı uygulaması yetersizdir. Dayanılan tapu kaydının kuzey sınırı ırmak okuduğu halde memleket haritasında kuzeydeki ırmak sınırının taşınmazın çok uzağında olduğu, taşınmaz ile ırmak arasında orman parseli ile kişi parsellerinin bulunduğu, davalı taşınmazın bulunduğu yerin etrafının yapraklı ve iğne yapraklı orman ağacı ile gösterildiği ve orman örtüsünün kestane olduğunun memleket haritasına yazıldığı, yine tapu kaydının… çayırı okuyan doğu sınırının 101 ada 1 nolu orman sınırı içinde gösterildiği, bu haliyle tapu kaydı uygulamasının yetersiz olduğu görülmektedir.
O halde; Mahkemece, çekişmeli taşınmaza uygulanan tapu kaydının geldiği Şubat 1329 tarih 203 sıra sayılı tapu kaydı ilk tesisinden itibaren bütün değişiklikleriyle getirilmeli, komşu parseller belgesizden tespit gördüğünden bu parsellerin malikleri ve murislerinin isimleri belirlenmeli, dava konusu 101 ada 1 sayılı parselin içinde bulunduğu G.43-b-13-c-1-a ve 1-b numaralı fotogometri yöntemiyle düzenlenen (bilgisayar çıktısı olmayan) paftası ile 1980’li yıllarda çekilmiş hava fotoğrafları ve bu tarihli memleket haritası istendikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunlar 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; Şubat 1329 tarih 203 nolu sicilden gelen Ocak 1974 tarih ve 33 sıra nolu tapu kaydı, komşu parseller belgesizden tespit edildiğinden tespit edilen malikleri ve murislerinin isimlerinden yararlanılarak yerine uygulanmalı, taşınmazın kuzey sınırında okunan ırmağın hava fotoğrafları ve memleket haritasında davalı yerin uzağında geçtiği görüldüğünden uygulamanın ırmak sınırı esas alınarak yapılmalı, tapu kaydının cinsi çalılık mı, yoksa çayırlık mı olduğu araştırılmalı, ayrıcı aynı gün temyiz incelemesi yapılan mahkemenin 2009/6, (Dairenin 2009/19123) sayılı dosyasında Orman Yönetimi, Abdurrahman Selim aleyhine, …köyü 387 ada 1 sayılı parselin tespitinin iptali için dava açtığı, bu parselin tesbiti Haziran 1339 tarih ve 94 nolu sicilden gelen Mayıs 1952 tarih ve 17 nolu ve çalılık cinsli tapu kaydına dayanılarak yapıldığı, ancak bu tapu kaydının dosyaya getirilmediği, tapu kaydının doğusunun Selimoğlu vereseleri, kuzeyi Bekarzadeler çayırlığı, batısı yol ve güneyi Selimoğlu Bozo vereseleri çayırlığı okuduğu ve davacının dayandığı tapu kaydı ile benzer sınırlar taşıdığı, o dosyada dava konusu edilen 387 ada 1 sayılı parselin, bu davanın konusu olan 101 ada 1 nolu 633 hektar büyüklüğündeki parselin kuzeydoğusunda bulunduğu, … ve Arkadaşlarının dava ettiği yerin ise 387 ada 1 parselin güney batısında ve çok uzağında 303 – 304 – 305 adalar arasında kalan 101 ada 1 nolu parselin bir bölümü olduğu anlaşıldığından 387 ada 1 sayılı parsele revizyon gören Haziran 1339 tarih ve 94 ile Mayıs 1952 tarih ve 17 nolu tapu kaydı ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileriyle birlikte Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden ve yerel tapu idaresinden ayrı ayrı getirtilerek yerine uygulanmalı, davacıların dayandığı tapu kaydının davalı taşınmaza uyduğu belirlenmesi halinde davacıların bu tapuda 54/144 payının bulunduğu gözönünde bulundurularak, diğer payların kime ait olduğu ve davacılara nasıl geçtiği belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir.” denilmiştir.
Bozmadan sonra birleşen Yomra Kadastro Mahkemesinin 2009/40 Esas – 2010/39 Karar sayılı dosyasında davacı … ise, 159 ada 101 parsel ile 157 ada 1 parsele ilişkin zilyetlik iddiasında bulunarak, kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Keşifte dava konusu yerlerin 101 ada 1 ile 107 ada 1 parsel olduğu tespit edilmiştir. Yargılama sırasında ise davacı … vekili dava dilekçesinde bildirdiği 159 ada 101 parsel ile 157 ada 1 parselere ilişkin itirazları bulunmadığı, keşifte belirlenen 101 ada 1 ile 107 ada 1 parselle ilişkin itirazlarının bulunduğunu bildirmiştir. Mahkemece bozma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde;
-Davacı … tarafından Yomra …köyünde bulunan 107 ada 1 parsel ile 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açılan davanın reddine,
-Davacı … tarafından açılan iki parça taşınmaza yönelik davada fen bilirkişisi tarafından sunulan 21/04/2016 tarihli raporda (C) harfi ile işaretli kısımla ilgili davanın esastan reddine,
-Yine davacı … tarafından açılan iki parça taşınmaza yönelik davada yukarıdaki iki nolu bentte yer alan taşınmaz dışındaki diğer taşınmazla ilgili davanın feragat sebebiyle reddine,
-Davacılar …, …ve … tarafından açılan davanın kabulü ile dava konusu olan Yomra …köyünde bulunan 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin raporunda belirtilen ve (F) harfi ile işaretlenen 18.304,59 m2’lik kısmının bu parselden ayrılarak aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle eşit hisseli olarak davacılar …, …ve … adına tapuya kayıt ve tesciline,
-Davacı …’in davasına konu Yomra …köyü 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline,
-Davacılar …, … ile …, … ve … tarafından dava konusu Yomra …köyünde bulunan 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik açılan davada bu parselden ayrılarak davacılar …, …ve … adına tesciline karar verilen 18.304,59 m2’lik kısım dışındaki kısmın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekillerince 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin raporunda belirtilen ve (F) harfi ile işaretlenen 18.304,59 m2’lik bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve temyize konu dava konusu 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin raporunda belirtilen ve (F) harfi ile işaretlenen 18.304,59 m2’lik bölümün Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olmadığı gibi davacıların dayandığı Nisan 1964 tarih ve 171 ve Ocak 1974 tarih ve 33 ve 1996 tarih 247 sayılı tapu kayıtları kapsamında kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına 12/11/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.