Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/9786 E. 2015/9075 K. 13.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9786
KARAR NO : 2015/9075
KARAR TARİHİ : 13.10.2015

MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/04/2015
NUMARASI : 2014/1217 – 2015/332

Taraflar arasıdaki davada, Kemalpaşa 1. Asliye Hukuk ve İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, taraflar arasındaki arsa satışından kaynaklanan borç nedeniyle başlatılan icra takibi sonucunda açılan menfi tespit davasıdır.
Asliye hukuk mahkemesi, uyuşmazlığın, davacı şirketin taşınmaz alımından kaynaklandığı, TTK’nın 4 ve 5/2. maddesine göre asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Asliye ticaret mahkemesi tarafından ise, davalıların tacir olmadığı, sadece davacının tacir olduğu ve uyuşmazlığın TTK’nın 4. maddesi kapsamında kalmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukukî işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda, davalılarca davacıya arsa satışı nedeniyle kararlaştırılan bedelin ödenmediği gerekçesiyle icra takibi yapılması sonucunda, davacı tarafça borcun ödendiği davalılara herhangi bir borcunun olmadığı iddiasıyla menfi tespit davası açıldığı, her ne kadar davacı tacir ise de, davalıların gerçek kişi olduğu ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Kemalpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.