Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/9778 E. 2015/10904 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9778
KARAR NO : 2015/10904
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 17/03/2015 günlü hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 20/10/2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden … vekili Av. … ile diğer taraftan … İdaresi vekili Av. … … geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … vekili, tapu sicilinde zeytinlik ve kestanelik niteliğiyle davalı adına kayıtlı … ilçesi, … mahallesi 135 ada 9 parsel (eski 1284) sayılı 267,75 m² yüzölçümlü taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı iddiasıyla tahdit içinde kalan bölümün tapu kaydının iptaliyle orman niteliğiyle … adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu müvekkili tarafından taşınmazın iyiniyetli olarak satın alındığı, satış tarihinde üzerinde orman sınırları içinde kaldığına dair şerh bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli 135 ada 9 parselin davalı adına olan tapu kaydının iptal edilerek, eylemli orman niteliğiyle … adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen tahdit içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1944 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 21.09.1982 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 25.07.1990 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, toplanan delillere göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir.
Hükme dayanak alınan 21/12/2014 tarihli orman ve fen bilirkişi tarafından birlikte hazırlanan raporda çekişmeli taşınmazın (A) harfiyle işaretli 91,32 m²’lik bölümünün orman tahdidi dışında, (B) harfiyle işaretli 176,43 m²’lik bölümünün ise orman tahdidi içinde olduğu bildirilmiş ise de ekindeki krokide (A) harfiyle işaretli bölümün (B) harfiyle işaretli bölümden daha büyük alana sahip olduğu açıkça görüldüğü halde mahkemece bu çelişki üzerinde durulmamıştır.
Davacı . .., çekişmeli taşınmazın tahdit içinde kalan bölümünün tapusunun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan keşif ve uygulama sonucu alınan müşterek raporda çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidi içinde kaldığı belirlenmiş, tahdit dışında kalan bölümünün ise eylemli orman olduğu bildirilmiştir. Mahkeme bu rapor dikkate alınarak taşınmazın tamamının tapu kaydı iptal edilerek … adına tesciline karar verilmiştir. “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan HMK’nın 26. maddesi uyarınca hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Somut olayda, davacı tahdit içinde kalan yerin tapusunun iptalini istemiş, bu istemini yargılama sırasında değiştirmeden devam ettirmiştir. Mahkemece, orman ve fen bilirkişisinden raporlarındaki yukarıda belirtilen çelişkiyi giderir ek rapor alındıktan sonra tahdit içinde kalan bölüm yönünden davanın kabulüne, tahdit dışında kalan bölüm yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacının talebi aşılarak tahdit dışında kaldığı kabul edilen bölüm yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi HMK’nın 26. maddesi hükmüne aykırıdır.
Kabule göre de, mahkemece çekişmeli taşınmazın orman niteliğiyle … adına tesciline karar verilmesi gerekirken eylemli orman niteliğiyle … adına tesciline karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekili Av. …’ın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/11/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.