Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/9609 E. 2015/11261 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9609
KARAR NO : 2015/11261
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/07/2014
NUMARASI : 2013/695-2014/527
DAVACI : Orman Yönetimi
DAVALI : N.. E..

Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Çekişmeli Yalova ili, Çınarcık ilçesi, Esenköy 327 ada 107 parsel sayılı 258,38 m² yüzölçümündeki taşınmaz, arsa niteliği ile davalı adına tapuda kayıtlı olup, davacı Orman Yönetimi, 20/12/2013 tarihli dilekçesiyle çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı ve eylemli orman olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve davalının el atmasının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, elatmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen tahdit ve eylemli orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1963 yılında yapılan arazi kadastrosu, 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılan ve 1989 yılında kesinleşen sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.