Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/9502 E. 2015/9082 K. 13.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9502
KARAR NO : 2015/9082
KARAR TARİHİ : 13.10.2015

MAHKEMESİ : Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2014
NUMARASI : 2006/31-2014/542

Taraflar arasındaki orman kadastro sınırına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 06.11.2014 günlü hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 28.04.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar A.. Ş.. ve Ark. Vekili Av. E.. A.. ile diğer taraftan davalı Orman Yönetimi vekili Av. G. T. geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;

K A R A R

Davacılar, yörede 1993 tarihinde yapılan ve 02.02.1996 ilâ 02.08.1996 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu sırasında Merkez ilçesi, Kızıldağ mevkiindeki 21 ada 1 ve 442 ada 2 parsel sayılı sırasıyla 56120 m² ve 24403 m² yüzölçümündeki taşınmazların tamamının orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu, bu yere ait sınırlamanın iptalini istemişlerdir.
Mahkemece, taşınmazların eylemli orman olduğu, eski tarihli haritalarda orman alanı olarak gözüktüğü, 3 hektardan büyük olduğundan özel orman niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Hukuk düzeninde istikrar sağlama amacı taşıyan kesin hüküm, hükme karşı yasa yollarının tükenmesi (şekli anlamda kesin hüküm) ve taraflar arasındaki hukukî ilişkinin bir daha dava konusu yapılmaması (maddi anlamda kesin hüküm) şeklinde hukuk yargılama sistemimizde yer almaktadır.
Şekli anlamda kesinleşmeyi zorunlu kılan, taraflar arasındaki hukukî ilişkinin yeniden dava konusu yapılamaması amacını güden maddi anlamda kesin hüküm, 6100 sayılı HMK’nın 303. maddesinde düzenlenmiş olup madde metninde “Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden çekişmeli 21 ada 1 ve 442 ada 2 sayılı parselin 1961 yılında yapılan tapulamada vergi kaydı uygulanmak suretiyle kişiler adına tespit edildiği, tapulama tespitlerine itiraz edilmesi üzerine Muğla Asliye Hukuk Mahkemesinin davacı Orman Yönetimi ile davalılar Kamil mirasçıları E.. Z.. ve N. Z.; A.Ç., .Ç., H. K., Ü.O. ve A. Ç. arasında görülen dava sonucu 14/05/1965 tarih ve 1962/198 E. 1965/298 K. sayılı ilâmıyla çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle 442 ada 2 sayılı parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, yine, aynı taraflar arasında görülen başka bir davada asliye hukuk mahkemesinin 14/09/1965 tarih ve 1962/316 E. – 1965/300 K. sayılı ilâmıyla çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle 21 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş ve hükümler kesinleşmiştir. Bu iki davadan ayrı olarak yine Orman Yönetimi A. Ç. mirasçıları ve arkadaşlarına husumet yönelterek 21 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içerisinde kalan yerlerden olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptalini istediği, Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/11/2010 gün ve 1999/681 E. 2000/564 K. sayılı ilâmıyla davalıların 10 yıllık hak düşürücü süre içinde orman kadastrosunun iptalini mahkemeden isteyebilecekleri gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, hükmün davacı Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06/11/2011 gün ve 2001/8817 E. 2001/8177 K. sayılı ilâmıyla mahkemenin ret gerekçesi doğru değil ise de kadastro mahkemesi sıfatıyla verilen Muğla Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/09/1965 tarih ve 1962/316 E. 1965/300 K. sayılı kararının taraflar arasında kesin hüküm niteliğinde bulunduğundan sonuç itibariyle doğru olan hükmün onanmasına karar verildiği ve davacı tarafından karar düzeltmeye gidilmemesi nedeniyle hükmün kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacı 21 ada 1 ve 442 ada 2 sayılı parselin orman sayılmayan yerlerden olduğu iddiasıyla orman tahdidinin iptalini istemiştir. Yukarıda anılan ve eldeki dosyanın da tarafları olanlar arasında görülerek kesinleşen davalar sonucu çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu kesin hüküm ile belirlenmiştir. Mahkemece kesin hükmün varlığı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin davalı Orman Yönetiminden alınarak davacılara verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 388/4. (HMK m. 297/ç) ve HUMK’nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 13/10/2015 günü oy birliği ile karar verildi.