Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/9428 E. 2015/11649 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9428
KARAR NO : 2015/11649
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2013
NUMARASI : 2011/841-2013/542
DAVACI : E.. D..
DAVALILAR : Hazine – Orman Yönetimi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Konyaaltı ilçesi, D.. mahallesi 20853 ada 6 parsel sayılı 2308,06 m² yüzölçümlü taşınmaz, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4 maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında tarla niteliğiyle, beyanlar hanesinde Salih kızı 1964 doğumlu E.. D..’ın 1988 yılından beri kullanımında olduğu belirtilerek Hazine adına tespit edilerek 11.04.2011 ilâ 11.05.2011 tarihleri arasında ilân olunmuştur.
Davacı 26.04.2011 havale tarihli dilekçesi ile, kullanıcı olarak belirtildiği, dava konusu taşınmazın yaklaşık 2750 m² bölümünün orman olarak sınırlandırıldığı, orman tutanaklarındaki 2096 ve 2097 orman sınır noktalarının tariflerinin doğru olduğu, arazinin zeminde kullanıldığı halinden farklı olarak sınırlandırıldığı iddiasıyla orman kadastro tutanakları ve arazideki fiili duruma göre taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında DSİ Genel Müdürlüğü, çekişmeli taşınmazın Karadere Göleti inşaatı içinde kaldığından tahsisi istendiği gerekçesiyle davanın reddi ve taşınmazın tesbit dışı bırakılması istemiyle davaya katılmıştır.
Mahkemece, taşınmazın orman sınırı dışına çıkartılmasına yönelik zorlayıcı dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine ve dava konusu taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda bulunan kullanım durumunun düzeltilmesine itirazdır.
Yörede 1940 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman tahdidi vardır. Daha sonra 1981-1984 yılları arasında 1744 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon ve 2. madde çalışması, 2896 sayılı Kanuna göre 2/B çalışması ile 1987 yılında 3302 sayılı Kanuna göre evvelce sınırlaması yapılan yerlerde aplikasyon, sınırlaması yapılmayan yerlerde orman kadastrosu ve 2/B madde çalışması bulunmaktadır.
3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen EK 4/1 madde gereğince “ 6831 sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11’inci maddesinde belirtilen askı ilânı hariç diğer ilânlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilebileceği gibi, Ek-4/4 madde gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, daha öncesi tescil edilmiş olduğuna bakılmaksızın Maliye Bakanlığının talebi üzerine, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce fiili kullanım durumları dikkate alınmak suretiyle ifraz ve/veya tevhit de yapılabilir. Bu işlemler sırasında, orman ve kadastro haritalarında tespit edilen fenni hatalar, yukarıdaki 3. fıkrada belirtilen usûl ve esaslara göre düzeltilir.” hükmü gereğince; 11/04/2011-11/05/2011 tarihleri arasında ilân edilen fennî hataların düzeltilmesi çalışmasıyla, çekişmeli taşınmazla ilgili pafta ve zemin uyumsuzluğunun giderildiği ve 2096-2097 OS hattına göre çekişmeli taşınmazın orman sınırı içinde kaldığı, komşu taşınmazlara dava açılmaması nedeniyle hattın kesinleştiği, kesinleşen orman sınırları içinde bırakılan taşınmazların, 2/B uygulamasıyla kullanıcıları adına orman sınırları dışına çıkarılamayacağı, 2/B uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarma işleminin sadece Hazine adına olabileceği, kullanım kadastrosunun ise ancak 2/B ile çıkarılan yerlerde yapılabileceği gözetilerek mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23/11/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.