Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/9110 E. 2015/10635 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9110
KARAR NO : 2015/10635
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2015
NUMARASI : 2015/23 D.İş – 2015/23
DAVACI : A.. Ş..
DAVALI : N.. İ..

Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Taraflar arasında görülen dava sırasında, davacı vekili tarafından sunulan 08.04.2015 tarihli dilekçe ile özetle “…taraflar arasında görülmekte olan davada, davalı tarafın dosyaya sunduğu dilekçe ile; HMK’nın 293. maddesi uyarınca uzman görüşü alınmak istendiği ve grofolojik inceleme için bilirkişi İ.. Ü..’ın isminin verildiği, tüm dava dosyasının bu bilirkişiye verilmesi, mahkeme uygun görmezse mahkeme gözetiminde bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiği, davalı tarafın bu dilekçesinin kendilerine tebliğ edilmediğini, duruşmada bu dilekçede istenilen hususlar ayrıntılı yazılmadan sadece davalı yanın bilirkişi incelemesi talep ettiğinin belirtildiği, kendilerinin dilekçe içeriğinden duruşma sonrası dosyayı incelemek için aldıklarında haberdar olduklarını, bu nedenle duruşma sırasında gerekli itirazı yapma olanağını elde edemediklerini ve mahkemenin duruşma sonunda davalı yanın taleplerini kabul ederek davalı vekiline istediği bilirkişiye inceleme yaptırması için yetki verildiğini, hâkimin bu ara kararının HMK hükümlerine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, mahkemece grafolojik inceleme konusunda daha önce verilmiş red kararına rağmen tüm dosyanın kendilerinin haberi olmaksızın davalı tarafça seçilen bilirkişiye verilmesine ilişkin karar ile, mahkeme hâkiminin “silahların eşitliği” ilkesine aykırı davrandığını, bu davranışların davadaki taraf dengesini davalı yan lehine bozduğunu, nihai karar açısından davacı yanda hâkimin tarafsızlığı konusunda şüphe doğurduğu…” gerekçesi ile reddi hâkim yoluna başvurulmuş, bu talep hakkında bir karar verilmemesi nedeni ile davalı vekili tarafından sunulan 11.05.2015 tarihli dilekçe ile; “red olunan hakimin, red hakkında karar verilinceye kadar o davaya bakamayacağının kanunda açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen, mahkeme hâkimi tarafından ara karardan rücu talebi hakkında karar verildiği, davalı vekiline yetki belgesi düzenlendiği, mahkemece davalı vekiline verilmek üzere sözleşmenin istenmesi için Cumhuriyet Savcılığına yazı yazıldığı, davalı yanın seçtiği bilirkişiye sözleşme aslının teslim edildiği, HMK’nın 42. maddesi gereği reddedilen hâkimin red hakkında bir karar verilinceye kadar ancak gecikmesinde sakınca olan iş ve davalara bakacağı, bunun dışında dosyaya ilişkin başka işlem yapamayacağı, hâkimin yaptığı bu işlemlerden hiçbirisinin gecikmesinde bir sakınca olmadığını, davacı asile ait bir sözleşmenin ve dava dosyasının davalı tarafın seçtiği bilirkişiye verilerek davacı açısından telafisi imkansız zararlar doğmasına yol açıldığını, hâkimin tarafsızlığı konusunda şüphe oluşturacak önemli sebepler bulunduğunu ve HMK’nın 42. maddesine açıkça aykırı davranıldığı…” gerekçesi ile reddi hâkim talebinde bulunmuştur.
Reddedilen hâkim tarafından, davacı vekilinin talebinin reddi gerektiği, ancak davacı yanın hakime güveninin kalmadığı anlaşıldığından davadan çekildiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin kabulüne, davacı yanın reddi hâkim istemi kabul edildiğinden mahkeme hâkimin çekinmesi hususunun incelenmesine ve bu hususta karar verilmesine gerek ve yer olmadığına ilişkin verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına ve davacı vekili tarafından usûlüne uygun yetki belgesi sunularak dosyadaki eksiklik tamamlandığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05/11/2015 günü oy birliği ile karar verildi.