Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/9011 E. 2015/9297 K. 15.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9011
KARAR NO : 2015/9297
KARAR TARİHİ : 15.10.2015

MAHKEMESİ : Bozdoğan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2015
NUMARASI : 2011/104 D. İş Esas (ara karar)

Taraflar arasında görülen katkı payı alacağı davası sırasında Hâkim Basri Alagöz (11876) tarafından 25.03.2015 tarihinde davadan çekilme kararı verilmiştir.
Talebi inceleyen merci tarafından verilen çekilme talebinin REDDİNE ilişkin verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Taraflar arasında görülen davada, mahkeme hâkimi, 25.03.2015 tarihli ara karar ile; davalı asil ile davaya bakmakta olan hâkimin aynı apartmanda oturan komşu oldukları ve aralarında ev sahibi – kiracı ilişkisinin bulunduğu, bu durumun HMK’nın 36. maddesi gereğince hâkimin çekilmesi sebebi olarak değerlendirileceği…” gerekçesiyle davadan çekilmiştir.
Dosyayı inceleyen merci tarafından verilen çekilme kararının reddine ilişkin karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere, hâkimin tarafsız kalamayacağı varsayılan veya tarafsızlığından kuşku duyulabilecek hallerde, hâkimin kendi mahkemesinin yetki ve görevine giren belli bir dayaya bakamayacağı (bakmasının yasak olduğu) (HMK m. 34) kabul edilmiştir. Buna karşılık, hâkimin reddi halleri kanunda belirtilmiş (HMK m. 36) ise de, bu belirtme (sayma) tahdidi değildir. Bu ve buna benzer hallerde, hâkimin tarafsızlığından kuşku duyulmaktadır; fakat, burada hâkimin davaya bakması yasak olmayıp, hâkim davaya bakmaktan çekilmek zorunda değildir. İleri sürülen ret sebebinin başka bir hâkim veya mahkeme tarafından incelenip kabul edilmesinden sonra, hâkimin o davaya bakamayacağı belli olur.
Yargı söz konusu olduğunda kurumların ya da kişilerin yalnızca bağımsız olmalarının yetmediği, ancak bağımsız bir görünüm sergilemelerinin de zorunlu olduğu bir gerçektir. Keza, hâkimin tarafsızlığının korunması ve yargıya güven duygusunun zedelenmemesi lüzumundan hareket edildiğinde, aynı apartmanda davalıyla hem komşu olan ve hem ev sahibi – kiracı ilişkisi içinde bulunan hâkimin, baktığı davanın davalı ile davacı eşi arasında katkı payı alacağı davası olduğu hususu da gözönünde bulundurulduğunda, davadan çekilmesinin HMK’nın 36. maddesi kapsamında değerlendirilerek, kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile çekilme kararının reddine karar verilmiş olması usûl ve kanununa aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ:Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/10/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.