Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/8854 E. 2015/8522 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8854
KARAR NO : 2015/8522
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 26/02/2015 günlü hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle, tayin olunan 06/10/2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalı … geldi, diğer taraftan … vekili Av…. ile davacı … vekili Av… geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;

K A R A R

Davacı … vekili, … Mahallesi 600 ada 1 parsel sayılı (999,00 m² yüzölçümlü) tapu sicilinde davalılar adına kayıtlı taşınmazın 1001 m²’lik kısmının yörede kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı iddiasıyla orman sayılan kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle … adına tesciline, davalıların taşınmaza müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, kesin hüküm, zamanaşımı ve hak düşürücü süreler nedeniyle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, çekişmeli 600 ada 1 sayılı parselin tapu kaydının iptaliyle orman niteliğiyle … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı asil … ile davalılar … ve … vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kesinleşen orman tahdidine dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 05/03/1998 tarihinde askı ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece kararın gerekçe bölümünde “çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içerisinde kaldığı belirlendiğinden tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, davalıların tapu kaydına dayalı kullanımları söz konusu olduğundan müdahalenin meni talebinin ise reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verildiği” belirtildiği halde, hüküm kısmında “davanın kabulü” şeklinde karar verilerek kararın gerekçe bölümü ile hüküm kısmı arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmaktadır. Gerekçe ile hüküm kısmı arasındaki aykırılık mahkemelere olan güveni sarsıcı niteliktedir. 6100 sayılı HMK’nın 298. maddesinin ikinci fıkrasında gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı belirtilmiştir. Somut olayda hükmün gerekçesi tefhim edilen kararla çelişmektedir. Bu nedenle davalı asil … ile davalılar … ve … vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …ye verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/10/2015 günü oy birliği ile karar verildi.