Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/8783 E. 2015/11659 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8783
KARAR NO : 2015/11659
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün … incelenmesidavacı … … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, yörede yapılan kadastro sırasında müvekkili … … adına tespit edilen … köyü 1320 (yenileme ile … … Mahallesi 28147 ada 23) parsel sayılı taşınmazın … Kadastro Mahkemesinin …/.. Esas – …/… Karar sayılı ilâmıyla “1942 yılında yapılan orman tahdidi ile orman sınırları içine alındığı, 1976 yılında yapılan 2. madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı” gerekçesiyle tapulama tespitinin iptaliyle Hazine adına tesciline, parsel üzerindeki kargir evin … oğlu …. ….’a ait olduğunun tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verildiği halde taşınmazın tapu kaydında 2/B şerhi bulunmaması nedeniyle kadastro müdürlüğünün kullanım kadastrosu, Defterdarlığın ise satış işlemi yapmadığını, bu nedenle dava açmak zorunda kaldıklarını belirterek dava konusu taşınmazın 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunun tapuya şerh verilmesini talep etmiştir.
Davalı Hazine, 6292 sayılı Kanunda öngörülen idari prosedürün gerçekleşmediği, idareye yapılan başvurunun reddi yönünden adli yargının görevli olmadığı, talebin Antalya Kadastro Mahkemesi kararının tavzihi niteliğinde olduğu, başka bir mahkemece yeniden yargılama yapılamayacağı iddiasıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacı tarafından açılan davanın Kadastro Mahkemesinin 1991/446 – 1994/80 Karar sayılı ilâmında hükme bağlandığı, her ne kadar hüküm kısmında infaza yönelik bir açıklama yok ise de, gerekçe kısmının da hükme dahil olması ve tavzih ya da tashihle talep edilen hususların infaz edilecek şekilde hükme bağlanabileceği anlaşılmakla, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili Av. İsmail Haydar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapunun beyanlar hanesine 2/B şerhi konulmasına yöneliktir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra ilk tahditin aplikasyonu ve sınırlandırması Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanının hakem sıfatıyla verdiği karar ile iptal edilen ormanların kadastrosu 1976 yılında yapılmış ekip çalışmaları 15.09.1976 tarihinde, itirazları inceleyen 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonu işlemleri ise 09.12.1976 tarihinde ilân edilmiştir. 36 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1988 yılında aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması yapılıp 15.06.1989 tarihinde ilân edilmiştir.
Çekişmeli … köyü 1320 sayılı parselin kadastroca … … adına tesbiti üzerine, davacılar … … ve arkadaşlarının çekişmeli taşınmazın kök muristen kaldığı ve paylaşım yapılmadığı iddiasıyla tespite itiraz ettiği, birleşen dosyada Vakıflar Yönetimi tarafından açılan davaya Hazinenin de taşınmazın kesinleşmiş orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın Hazine adına tescili iddiasıyla dava katıldığı, Kadastro Mahkemesinin ../../… gün ve ../.. – …/… sayılı kararıyla çekişmeli parselin 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken, 1976 yılında yapılan orman kadastro işleminde, 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı gerekçesiyle gerçek kişiler ve Vakıflar Yönetiminin davasının reddine, katılan Hazinenin davasının kabulüyle Duraliler köyü 1320 parselin kadastro tespitinin iptaliyle Hazine adına tesciline, parsel içerisindeki kargir evin … oğlu … …’a ait olduğunun tapunun ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verildiği, hükmün Yargıtay denetiminden geçerek 09/03/1995 tarihinde kesinleşmesi üzerine 09/03/1995 tarih 2720 yevmiye numarasıyla çekişmeli taşınmazın hükmen Hazine adına tapu kaydı oluştuğu ancak beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2. maddesiyle orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin şerh konulmadan “parsel üzerindeki kargir ev … oğlu …. …’a aittir” şerhinin konulduğu anlaşılmaktadır.
Çekişmeli taşınmaz daha sonra 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucunda 28147 ada 23 parsel numarasını almıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç doğru olmamıştır Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu hükmen belirlenmiş olmasına rağmen tapu kaydının beyanlar hanesine 2. madde ile orman sınırları dışında çıkarıldığı şerhi bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kanunun ek-4 maddesi uyarınca Hazine adına tescilli taşınmazlar üzerinde kullanım kadastrosu yapılabilmesi ve daha sonra hak sahibinin 6292 sayılı Kanun uyarınca hak sahibine tanınan hakların kullanılabilmesi için taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhinin tapunun beyanlar hanesinde bulunması gerektiği için davacının tapunun beyanlar hanesine 2/B şerhi verilmesini istemesinde hukuki yararı bulunmaktadır. Bu nedenle çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerhine yönelik davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.