Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/8447 E. 2016/171 K. 12.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8447
KARAR NO : 2016/171
KARAR TARİHİ : 12.01.2016

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/03/2003
NUMARASI : 2001/170-2003/44
DAVACI : H.. B..
DAVALILAR : H.. H.. – G.. K..

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.. H.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği; Gümüşoluk köyünde bulunan toplam atı parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacı adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, Kestanelik mevkiinde yer alan taşınmaz ile Melenyolu mevkiinde yer alan 103 ada ve 104 ada olarak belirtilen taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı tutulmuş olması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine, sınırları kararda gösterilen Harmanyanı mevkiindeki 7508,17, Köyiçi mevkiindeki 1023 ve Eşekçiyanı mevkiindeki 8027,27 m² yüzölçümlü taşınmazların davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı H.. H.. tarafından temyiz edilmesi üzerine 8. Hukuk Dairesinin 15/01/2011 gün ve 2000/9821-58 sayılı kararı ile 103 ada 3 ve 104 ada 1 parsele ilişkin görevsizlik kararı verilmesinin yerinde olduğu belirtilerek görevsizlik kararı onanmış, kestanelik mevkiinde bulunan taşınmazın 105/A harfiyle işaretli bölümü yönünden kadastro tutanağı tutulmadığı bu nedenle bu bölüm yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği ayrıca tescil kararı verilen taşınmazların kültür arazisi niteliğinde olduğu ve dava tarihine kadar davacı ve miras bırakanı tarafından koşullara uygun olarak tasarruf edildiğinin tespitinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de davacının murisi ve diğer mirasçıların 26/07/1972 tarihinden sonra aynı çalışma alanı içinde kuru toprakta 100, sulu toprakta 40 dönüm taşınmaz edinip edinmediğinin araştırılmamış olmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra; Harmanyeri mevkiindeki (taşınmazın yüzölçümü yazılmamıştır.), Köyiçi mevkiindeki 1023, Eşekçiyanı mevkiindeki 8027,27, Kestanelik mevkiindeki teknik bilirkişi rapor ve krokisinde 105/A ile gösterilen 11573,95 m² yüzölçümündeki taşınmazların davacı adanı tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı H.. H.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Mahkemece; her ne kadar yukarıda belirtilen dört parça taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmişse de, Dairenin 03/12/2014 tarihli iadesi üzerinde Sakarya Kadastro Müdürlüğü tarafından gönderilen 23/0102015 tarihli yazıda; Harmanyeri mevkiindeki taşınmaz hakkında bir değerlendirme yapmadan, karar tarihinden sonra çekişmeli taşınmazların bulundu yerde 3402 sayılı Kanun gereğince arazi kadastrosu yapıldığı, Köyiçi mevkiindeki taşınmaz hakkında 130 ada 6, Eşikçiyanı mevkiindeki taşınmaz hakkında 118 ada 7, Kestanecik mevkiindeki taşınmaz hakkında ise 105 ada 14 parsel numarasıyla tespit yapıldığı bildirilmiştir. 3402 sayılı Kanunun 25 ve 26. maddeleri gereğince hakkında kadastro tutanağı tutulan taşınmazlar hakkında kadastro mahkemesinin görevi başlayacağından bu taşınmazlar yönünden davaya Kadastro Mahkemesinde bakılmalıdır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. Bu sebeple, mahkemece yapılacak iş: Harmanyeri mevkiindeki taşınmaz hakkında da kadastro tutanağı tutulup tutulmadığı araştırılıp, kadastro tutanağı tutulan taşınmazlar hakkında davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu düşünülerek görevsizlik kararı vermekten ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı H.. H..nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 12/01/2016 günü oy birliği ile karar verildi.