YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8388
KARAR NO : 2016/4132
KARAR TARİHİ : 06.04.2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … ve davalı … vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekilinin mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin… köyü 1261 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın batı kısmında ve iki yol arasında kalan yaklaşık 4700 m²’lik kısmı uzun yıllardır kullandığını ve bir süre önce de ağaçlandırdığını belirterek, bu yerin davacı adına zilyetlik koşulları oluştuğundan MK.’nın 713. maddesi gereğince tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili, mahkemeye sunduğu cevap dilekçesi ile, davacı yararına imar ve ihya şartlarının oluşmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu gerekçesiyle … adına tescili isteminde bulunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmının … sınırları içerisinde kalması, (C) harfi ile gösterilen kısımda ise imar ve ihya ile zilyetlik koşulları oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … ve davalı … vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi uyarınca açılan tescil davası niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1948 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen … kadastrosu, 1963 yılında genel arazi kadastrosu, 1980 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1990 yılında 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümünün kesinleşen tahdit içinde bulunduğu, (C) harfi ile gösterilen bölümünde ise davacı yararına zilyetlikle iktisap koşulları oluşmadığı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı gerçek kişiye yükletilmesine, …den harç alınmasına yer olmadığına 06/04/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.