Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/8014 E. 2015/9593 K. 19.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8014
KARAR NO : 2015/9593
KARAR TARİHİ : 19.10.2015

MAHKEMESİ : Bursa 3. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 29/04/2015
NUMARASI : 2015/332-2015/470

Taraflar arasındaki davada Bursa 6. Asliye Hukuk ve Bursa 3. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, kaçak elektrik borcu nedeniyle icra tehdidi altında fazla ödenen paranın istirdatı istemine ilişkindir.
Asliye hukuk mahkemesince; taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Tüketici mahkemesi ise, kaçak elektirik kullanımının davacının iş yeri ile ilgili olduğu ve bu nedenle davacının tüketici sayılamayacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta davacı, davalı şirketin davacının kullandığı iddia edilen kaçak elektrik bedeline ilişkin zararının 29.000,00.-TL olduğunu beyan ederek bu zararın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, 29.000,00.- TL’nin Kayseri Merkez PTT aracılığı ile davalı şirkete ödediğini, ancak ceza dosyası içinde hazırlattırılan bilirkişi raporunda davalı şirketin zararının 4.170,03.- TL olarak belirlendiğini belirterek, davalı şirkete icra tehdidi altında ödediği fazla paranın istirdatını talep etmiştir. Davalı ile davacı arasında yapılan abonelik sözleşmesinin ticarethane aboneliğine ilişkin olduğu, elektrik aboneliğinin ticari veya mesleki faaliyet kapsamında kullanıldığı nazara alındığında, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Kanun kapsamında kalmadığı, davacının da tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/10/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.