Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/7917 E. 2015/10083 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7917
KARAR NO : 2015/10083
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bayındır Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2015
NUMARASI : 2015/28 D.İş
İHBAR EDEN : İzmir Valiliği Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
KÜÇÜK : S.. K..

Küçük hakkında verilmiş olan danışmanlık tedbir kararı sonrasında düzenlenen uygulama planının onaylanmasına karar verilmesi istemine ilişkin davada Bayındır Sulh Ceza Mahkemesi ile Bayındır Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, suç şüphelisi olan çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 5. maddesi uyarınca verilmiş olan danışmanlık tedbir kararı sonrasında düzenlenen uygulama planının onaylanmasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
5237 sayılı Kanunun 31/2. maddesinde on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış çocuklarla ilgili “İşlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması hâlinde ceza sorumluluklarının olmadığı ve ceza kovuşturması yapılamayacağı, ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceği” belirtilmiştir.
Çocuklar hakkındaki koruyucu ve destekleyici tedbirler (Danışmanlık, eğitim tedbiri vd.) 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 5. maddesinde düzenlenmiştir.
5395 sayılı Kanunun 11/(1) maddesi hükmü: “Bu Kanunda düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirler, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından çocuklara özgü güvenlik tedbiri olarak anlaşılır.” şeklindedir.
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun çocukların korunmasına, hakların ve esenliklerin güvence altına alınmasına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesini amaç eden 1. maddesi ile koruma ihtiyacı olan çocuklar ile suça sürüklenen çocuklar ayrı ayrı tutulmuş ve aynı Kanunun 3/a-1 maddesi ile “korunma ihtiyacı olan çocuk” ve 3/a-2 maddesi ile “suça sürüklenen çocuk” kavramları ayrı ayrı tanımları yapılmıştır.
Aynı Kanunun Geçici Madde 1/(3) hükmü: “Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır.” Geçici Madde 1/(4) hükmü: “Çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde, bu mahkeme kurulup göreve başlayıncaya kadar korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında tedbir kararları görevli aile veya asliye hukuk mahkemelerince alınır.” şeklindedir.
Çocuk Koruma Kanuna göre verilen Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Uygulanması hakkındaki Yönetmeliğin 8. madde hükmü “(1) Çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı; çocuğun anası, babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re’sen çocuğun menfaatleri bakımından kendisinin, ana, baba, vasisi veya birlikte yaşadığı kimselerin bulunduğu yerdeki çocuk hâkimince alınır.
(2) Çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde bu mahkeme kurulup göreve başlayıncaya kadar hakkında kovuşturma başlatılmış olanlar hariç korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında tedbir kararları aile mahkemeleri kurulan yerler bakımından bu mahkemeler, kurulu bulunmayan yerler bakımından asliye hukuk mahkemelerince alınır.
(3) Hakkında kovuşturma başlatılmış olan çocuklar için koruyucu ve destekleyici tedbir kararı kovuşturmanın yapıldığı mahkemece alınır.
(6) Fiili işlediği sırada oniki yaşını bitirmiş onbeş yaşını doldurmamış bulunan çocuklar ile onbeş yaşını doldurmuş ancak onsekiz yaşını doldurmamış sağır ve dilsizlerin işledikleri fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamamaları veya davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin yeterince gelişmemiş olması hâlinde mahkemece, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 31’inci maddesinin ikinci fıkrası ile 33’üncü maddesi uyarınca çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. ” şeklindedir.
Somut olay; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu uyarınca suç tarihinde 15 yaşını doldurmamış çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 5. maddesi uyarınca verilmiş olan danışmanlık tedbir kararı sonrasında düzenlenen uygulama planının onaylanmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Yukarıdaki yasal düzenlemeler dikkate alındığında uyuşmazlığın çocuk mahkemesi veya hakimince müstakil bir çocuk mahkemesi olmayan yerlerde ise aile mahkemesi veya yoksa asliye hukuk mahkemesince karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bayındır Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.