Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/7906 E. 2015/10081 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7906
KARAR NO : 2015/10081
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2014
NUMARASI : 2014/1447 – 2014/2275
DAVACI : A.. A..
DAVALI : A.. E.. Ü..

Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret ve İstanbul 4. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı şirket, davalının, hastanelerinde ameliyat olup tedavi gördüğünü ancak tedavi masraflarını ödemediğini belirterek, bu amaçla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemesi, “davacının hizmet sunucusu, davalının ise tedavi hizmeti alıcısı olduğu ve uyuşmazlığın tüketici mahkemesince çözümlenmesi” gerektiğinden bahisle;
Tüketici Mahhkemesi ise, “taraflar arasındaki ilişkinin vekâlet akti olduğu, uyuşmazlığın haksız fiil hükümlerine göre çözümleneceği ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu” gerekçesiyle, görevsizlik kararı vermiş; kararlar, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Somut olayda, davacı sağlık şirketi ile davalı arasında, tedavi hizmetine ilişkin vekalet ilişkisi bulunmakta olup ihtilafın, vekâlet hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. 6502 Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(l) maddesi ile vekâlet sözleşmeleri de Kanun kapsamına alındığından, taraflardan birinin tüketici olduğu vekâlet sözleşmelerine ilişkin uyuşmazlıkların da tüketici mahkemesinde çözümlenmesi zorunludur. Ne var ki, 6502 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinde “Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalar açıldıkları mahkemede görülmeye devam eder.” hükmü bulunmakta olup; eldeki dava, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 23.12.2012 tarihinde açılmış bulunduğundan, taraflar arasındaki hukukî ilişkinin dava tarihinde yürürlükte olan 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. 4077 sayılı Kanun ile güdülen amaç, tüketicinin tüketime yönelik satışlarda, mal ve hizmetlerdeki ayıplara karşı korunması olduğundan, 4077 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyecek olan somut uyuşmazlığın genel mahkemede görülmesi gerekir. Davalı, tacir olmadığından ihtilafın çözümünde görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/11/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.