Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/7892 E. 2015/8250 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7892
KARAR NO : 2015/8250
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında dava konusu … ilçesi, … köyü, 1143 parsel sayılı taşınmaz, 4.970,00 m2 yüzölçümü ve tarla vasfıyla davalı … adına tespit ve tapuya kaydedilmiştir.
Davacı …, çekişmeli taşınmazın kısmen kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını, taşınmazın orman tahdidi içinde kalan kısmının tapusunun iptali ile orman niteliğiyle … adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Davalı … 19/02/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazı … idaresince, 1987 yılında kamulaştırdıklarını ve idare adına tescil edildiğini ve taşınmazın … Barajı Göl alanı içerisinde kaldığını belirterek davanın reddini istemişlerdir.
Davalı … 13/02/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz 5018 sayılı Kanunun geçici 12. maddesine dayanılarak Hazineye devredilmişken; 6200 sayılı Kanuna 11.10.2011 tarih 66 sayılı KHK’nın 56. maddesi ile eklenen geçici 9. madde ile re’sen … adına tescil edilmesi gereken yerlerden olduğu, halen tapuda … adına kayıtlı görünmesinde bir kusuru olmayıp … ye husumet yöneltilemeyeceğini belirtmişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşmiş tahdite dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28/11/2011 tarihinde ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışmaları vardır. Tapulama çalışmaları 1974 yılında yapılıp kesinleşmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın … tarafından … Baraj alanı içerisinde kaldığı gerekçesi ile 1987 yılında kamulaştırıldığı ve 2008 yılında … adına tescil edildiği, bilirkişi raporlarında orman alanı olarak nitelendirilen alanlarda tapu malikinin mülkiyet hakkının üstün olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacı, … olup yörede kesinleşmiş orman tahdidi bulunduğuna göre, bu tür davalarda bir yerin orman olup olmadığı, kural olarak, kesinleşmiş orman kadastro haritasının uygulanmasıyla çözümlenir. Somut olayda, çekişmeli taşınmazın bulunduğu … köyünde 2011 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunduğuna göre, sorunun çözümünün kesinleşen orman kadastro haritasının uygulanması suretiyle yapılması gerekecektir.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen … Bakanlığı (… Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanun maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “Orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek, kesinleşmiş tahdit içinde kalan kısma yönelik davanın kabulüne, tahdit dışında kalan kısma yönelik davanın reddine göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/10/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.