Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/7865 E. 2015/9179 K. 14.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7865
KARAR NO : 2015/9179
KARAR TARİHİ : 14.10.2015

MAHKEMESİ : Demirköy Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/01/2015
NUMARASI : 2013/174 – 2015/3
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine, bir kısım davalılar vekili ve müdahale talebinde bulunan Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

2003 yılında yapılan kadastro sırasında Demirköy ilçesi, Hamdibey köyü 101 ada 64 parsel sayılı 4000,01 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Aralık 1967 tarihli ve 9 numaralı tapu kaydına istinaden tarla niteliğiyle; 101 ada 123 parsel sayılı 9990,50 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Aralık 1967 tarihli ve 10 numaralı tapu kaydına istinaden tarla niteliğiyle; 101 ada 124 parsel sayılı 9962,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Aralık 1967 tarihhli ve 10 numaralı tapu kaydına istinaden tarla niteliğiyle; 101 ada 92 parsel sayılı 2260,51 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsizden-zilyetliğe istinaden tarla niteliğiyle ve 101 ada 93 parsel sayılı 7452,83 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsizden-zilyetliğe istinaden tarla niteliğiyle davalı adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazların zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluşmadığı ve orman olduğu, kayıt miktar fazlası bulunduğu iddiasıyla dava açmış; Orman Yönetimi, taşınmazların orman olduğu iddiasıyla davaya müdahale talebinde bulunmuş; mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 101 ada 124 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 1689,00 m²’lik kısmının davalı adına yapılan kayıt ve tespitin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, 101 ada 64 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 323,01 m²’lik kısmın davalı adına yapılan kayıt ve tespitin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, 101 ada 123 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 1717,50 m²’lik kısmının davalı adına yapılan kayıt ve tespitin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, 101 ada 92 ve 93 parseller bakımından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine, bir kısım davalılar vekili ve müdahale talebinde bulunan Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1966 yılında seri bazda yapılan orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılıp kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ile aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
1) Müdahale talebinde bulunan Orman Yönetiminin temyiz istemi yönünden;
Orman Yönetiminin usûlüne uygun bir katılımı veya usûlünce açılmış bir davası bulunmadığı anlaşıldığından temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2) Davacı Hazine ve bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Mahkemece yapılan araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, davalıların dayanağı tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren getirtilerek, yöntemince taşınmazlara uyup uymadığı saptanmadığı gibi, ormancı bilirkişi tarafından taşınmazların konumu hava fotoğraflarında gösterilmediği için denetlenememektedir. Yetersiz araştırma ve incelemeye, denetlenemeyen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
O halde; davalıların dayandığı tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri, varsa harita veya krokisi, revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel ve dayanakları, taşınmazların bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ile hem eski tarihli, hem de arazi kadastrosu tespit tarihinden 15 – 20 yıl önce düzenlenmiş memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı dava konusu taşınmazlar ve etrafını gösterir ve o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek yerine uygulanıp taşınmazların tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı, bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı kroki düzenlettirilmeli, yine taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) eski ve tesbit tarihten 15-20 yıl önce düzenlenen memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskopik yöntemle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliği belirlenmeli, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dayanak tapu kaydının yaşlı ve yöreyi iyi bilen yerel bilirkişiler marifetiyle zemine uygulanmalı; bilinmeyen sınırlar bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı; bilirkişi ve tanıklardan her sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgiler alınmalı; tapu kaydının dava konusu taşınmazlara uyup uymadığı belirlenmeli; uygulama, fen bilirkişi tarafından düzenlenecek krokide tapu kaydı gösterilmelidir.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı ve dayanak tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsamadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; taşınmazların öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri nazara alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ : 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı Hazine ve bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 14/10/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.