YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7683
KARAR NO : 2016/4108
KARAR TARİHİ : 06.04.2016
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi ve davalı gerçek kişiler vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1953 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında … köyü 491 parsel sayılı 6.125 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların mirasbırakanı … adına tesbit ve tescil edilmiştir. 1999 yılında yapılan imar uygulamasıyla 8216 ada 1 ve dava dışı parsellere ayrılmıştır. 8216 ada 1 sayılı parsel sayılı 1448,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz arsa cinsi ile … ve ortakları adlarına tapuda kayıtlıdır.
Davacı … Yönetimi, dava konusu taşınmazın 988 m2 yüzölçümlü kesiminin kesinleşen … tahdit haritası içinde kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptal edilip … niteliğiyle … adına tescili ve davalıların elatmalarının önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Davalılar, … tahdidinin iptali istemiyle açtıkları davanın … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/401 E. – 2007/405 K. sayılı ilâmıyla kabul edilerek kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazın kesinleşen … tahdit haritası dışında kaldığı, … sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … Yönetimi tarafından esasa yönelik ve davalı gerçek kişiler vekili tarafından da vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen … kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp 14.04.1997 tarihinde ilân edilerek kesinleşen … kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
1) Davacı … Yönetiminin esasa yönelik temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, tapu malikleri tarafından … Yönetimi ve … aleyhine açılan … tahdidine itiraz davasının … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/401 E. – 2007/405 K. sayılı ilâmıyla kabul edildiğine, temyiz incelemesinden geçerek 16.04.2010 tarihinde kesinleştiğine, anılan ilâmın eldeki dava açısından HMK’nın 303. (HUMK’nın 237.) maddesi uyarınca kesin hüküm oluşturduğuna, kesin hükmün olumsuz dava şartı olduğuna, kesin hükmün mahkemeleri, davanın taraflarını, akdî ve irsî ardıllarını bağlayacağına göre davacı … Yöneteminin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) Davalı gerçek kişiler vekilinin vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre davanın reddi yolunda hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece, davanın reddine karar verildiği ve davalı gerçek kişiler kendilerini vekille temsil ettirdiği halde lehlerine vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükme 6. paragraf olarak “ Davalı gerçek kişiler lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1000,00.-TL vekâlet ücretinin, davacıdan alınarak davalı gerçek kişiler tarafına verilmesine” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/04/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.