Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/7615 E. 2016/3751 K. 31.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7615
KARAR NO : 2016/3751
KARAR TARİHİ : 31.03.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil davacı … … ve davalı … vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri … köyü, … mevkiinde bulunan taşınmazlarının, tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemişlerdir.
Mahkemece, dava kısmen kabulüne, fen bilirkişileri … … ve … …’un 02/07/2009 tarihli rapor ve krokilerinde (B) harfi ile gösterilen 15.195,41 m2’lik bölümün … adına, (D) harfi ile gösterilen 17.308,60 m2’lik bölümün … adına, (F) harfi ile gösterilen 11.177,06 m2’lik bölümün … adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı rapor ve krokide (A) harfi ile gösterilen 37.225,00 m2, (C) harfi ile gösterilen 19.713,00 m2 ve (E) harfi ile gösterilen 31.672,00 m2’lik bölüme yönelik davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı … vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30/12/2010 tarih ve …/… E. – …/… K. sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Dava konusu taşınmaz hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporuna ekli 1957 tarihli memleket haritasınında kısmen açık kısmen yeşil alanda kalmaktadır. Açık alanda kalan bölümü … nehrinin kumlukluğu niteliğinde, yeşil alanda kalan bölümü ise kuzeyde bulunan ormanın devamı niteliğinde görülmektedir. 1977 yılında yapılan orman kadastrosunda mahkemece kişiler adına tesciline karar verilen (B), (D) ve (F) harfleri ile gösterilen bölümleri orman sınırları dışında bırakılmış ise de, üç tarafı … Milli Park Ormanıyla güney sınırının ise .. nehriyle çevrili olduğu, … nehrinin güneyinin dahi orman sahası olarak göründüğü, … nehrinin kıyı kenar çizgisi belirlememiş ise de, dava konusu taşınmazın saptanan bu niteliğine göre 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklık niteliğinde bulunduğu ve HGK’nın 10/12/1997 gün ve 1997/20 – 830 – 134 ve 22/10/2003 gün ve 2003/20 – 665 – 614 sayılı kararlarına göre orman içi açıklıkların özel mülk olarak kişiler adına tescil edilemeyeceği gibi yine, HGK’nın 11/10/2004 gün ve 2004/7 – 531 – 582 sayılı kararı gereğince somut olayda olduğu gibi orman kadastrosu kesinleşen yerlerdeki orman içi açıklıkların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle edinilemeyeceği gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle davanın kabul edilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, müdahil davacı … … vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 07/11/1975 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince açılan tescil davası niteliğinde olduğu, aynı maddenin 6. bendi gereğince davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebileceklerinden ve davada müdahil davacı … … vekilinin 05/04/2010 havale tarihli dilekçesi ve davalı … vekilinin 07/05/2008 havale tarihli dilekçesi ile taşınmazın … adına tescilini talep ettiğinden, mahkemece müdahil davacı … … ve davalı …nin Medenî Kanunun 713/6. maddesi gereğince istemde bulunduğu karşı tescil talebi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar vermesi gerekirken, bu hususta hüküm kurulmamış olması usûl ve kanuna aykırı olup hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … ve müdahil … …nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 31/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.