Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/7597 E. 2015/11176 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7597
KARAR NO : 2015/11176
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

… ili, … ilçesi, … köyü 825 parsel sayılı 4850,00 m2 yüzölçümündeki tarla vasfındaki taşınmaz, davalılar … ve … ile … ve … adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı …, taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın orman vasfıyla … adına tesciline, davalıların taşınmaza müdahalelerinin önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu … Köyünde genel arazi kadastrosu 1958 yılında, orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması 1994 yılında yapılmıştır.
1) Davalının tapu iptali ve tescil kararına yönelik temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, taşınmazın bulunduğu … köyünde bulunan ormanların 6831 sayılı Orman Kanununa göre kadastro çalışmalarına 115 nolu … Başkanlığınca 16.06.1993 günü başlandığı, 22.06.1993 tarihli 18 sayfa nolu tutanak ile dava konusu taşınmazın tahdit sınırları içine alındığı, orman kadastro çalışmalarına 27.06.1993 günü son verilerek köyde yapılan çalışmalara ait tutanak suret ve haritalarının 13.09.1994 günü taşınmazın bulunduğu … köyünde ilân edildiği anlaşıldığına, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından tarafların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın tapu kaydının iptaline dair kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davalının elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince:
Türk Medenî Kanunun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Diğer bir ifadeyle, aynı hüküm uyarınca, haksız bir elatma varsa, anılan hüküm, malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalılar adına tapuda kayıtlıdır. Davalılar, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden, davalıların dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla, …nin elatmanın önlenmesini ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kabule göre de; 3402 sayılı Kanunun 6099 sayılı Kanun ile eklenen 36/A maddesi gereğince, tapu malikleri olan davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmemesi gerekirken, davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın tapu kaydının iptaline dair kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; elatmanın önlenmesine ilişkin olarak temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 16/11/2015 günü oy birliği ile karar verildi.