Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/7550 E. 2015/7742 K. 28.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7550
KARAR NO : 2015/7742
KARAR TARİHİ : 28.09.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada … Tüketici Mahkemesi ve … Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, davacı ile davalı … arasında düzenlenen adi yazılı satış sözleşmesi uyarınca davacı adına tescil edileceği kararlaştırılan taşınmaz bağımsız bölümünün, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkin tescile zorlama davasıdır.
Tüketici mahkemesince, tarafların tacir olup, karşılıklı olarak edimlerini yerine getirip getirmediklerinin araştırılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Asliye ticaret mahkemesi ise, davacının satılan taşınmazın bedelini ödeme şeklinin malzeme vermek suretiyle kararlaştırılmış olmasının taraflar arasındaki ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında sayılmasına engel teşkil etmeyeceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda, davacı tüketici konumda değildir. Davacı 4077 sayılı Kanunun 3. maddesinde belirtilen tüketici tanımına uymadığından, taraflar arasında 4077 sayılı Kanun kapsamında kalan bir ilişkinin mevcut olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/09/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.