Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/7536 E. 2015/7735 K. 28.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7536
KARAR NO : 2015/7735
KARAR TARİHİ : 28.09.2015

MAHKEMESİ : Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada … Asliye Hukuk Mahkemesi ve … Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Dava, davalıdan satın alınan taşınmazın tapuya tescil işleminin gerçekleştirilmediği gibi davalıya ödenen kapora bedelinin de iade edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, ihtilafın Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Tüketici Mahkemesi tarafından ise, davalının konutun sahibi olup mesleki amaçla satış yapmadığı, bu nedenle 4077 sayılı Kanunun uygulanamayacağı ve genel mahkemelerde çözülmesi gerektiği nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir.
4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında, tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
Davanın belirtilen niteliği ve tarafların yargılama sırasındaki iddia ve savunmaları değerlendirildiğinde, davalının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “satıcı” tanımına girmediği anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/09/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.