Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/731 E. 2015/10634 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/731
KARAR NO : 2015/10634
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen dosya davacısı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

… köyünde yapılıp, sonuçları 25.08.2006 – 26.09.2006 tarihleri arasında ilân edilen genel arazi kadastrosu sırasında, 118 ada 1 parsel sayılı 2163,48 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla vasfıyla … adına, 118 ada 3 parsel sayılı 8403,09 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla vasfıyla … adına, 102 ada 240 parsel sayılı 535,16 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ev ve bahça vasfı ile … adına, 102 ada 243 parsel sayılı 90-70 m2 yüzölçümündeki taşınmaz arsa vasfıyla … adına kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği nedeniyle, 118 ada 2 parsel sayılı 3059,75 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 02.04.1991 tarih 1 nolu tapu kaydı uygulanarak sağlık ocağı ve arsası vasfıyla … adına tespit edilmiştir.
Davacı …, yapılan kadastro çalışmaları sonrasında kendi adına tespit gören 102 ada 244 numaralı parsele ait olması gereken bir kısmın aynı adada yer alan 240 ve 243 numaralı parsellere dahil edildiğini, ayrıca, yine kendi lehine tespit gören 118 ada 3 numaralı parselden ana yola çıkmak için aynı ada 1 ve 2 numaralı parseller arasında bulunan yolun parsel sınırları içerisine dahil edildiğini iddia ederek, 102 ada 240 ve 243 numaralı parseller içerisine dahil edilen kısmın iptal edilerek, kendi lehine tespit gören aynı ada 244 numaralı parsele eklenmesini ve 118 ada 1 ve 2 numaralı parseller arasından geçen yolun parsel sınırları içerisinden çıkartılarak, yol olarak terkin edilmesini talep etmiştir.
Davacı … tarafından açılan davada özetle; kadastro çalışmaları sonrasında 102 ada 243 parsel numaralı taşınmazın … adına tespit gördüğünü, oysa gerçekte bu yerin kendisine murisinden intikal ettiğini, davalının taşınmazda hiç bir hakkının olmadığını iddia ederek, mevcut tespitin iptalini ve taşınmazın adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
Davacı … tarafından açılan 2006/36 ve 40 Esas sayılı davalarda özetle; davalılar adına tespit gören … ili, … ilçesi, … köyünde 118 ada 1 ve 3 parsel numaralı taşınmazların imar ve ihya edilmediğini, taşlık, kayalık ve çalılık yerlerden olduğunu, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan dava konusu taşınmazları zilyetlikle iktisap için gerekli şartların oluşmadığını, taşınmazların zilyetlikle iktisap edilemeyen yerlerden olduğu halde yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında kadastro ekibince yeteri kadar araştırma yapılmadan davalılar adına tespitinin yapıldığını, bu nedenle, yapılan kadastro tespitlerinin iptali ile … adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, ayrı ayrı açılan davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucu, davacı … tarafından 102 ada 240 ve 243 numaralı parsellere yönelik açılan davanın hukukî yarar yokluğundan reddine, 118 ada 1 ve 2 numaralı parsellere yönelik açılan davanın ise sübut bulmadığından reddine, davacı … tarafından 102 ada 243 numaralı parsele yönelik açılan davanın ve davacı … tarafından 118 ada 3 numaralı parsele yönelik açılan davanın sübut bulmadığından reddine, … köyü, 118 ada 2 ve 3, 102 ada 240 ve 243 numaralı parsellerde kayıtlı taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline,
Davacı … tarafından 118 ada 1 numaralı parsele yönelik açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddine, … köyü, 118 ada 1 numaralı parselde kayıtlı taşınmazın Harita Mühendisi …’ın 20.05.2013 tarihli raporunda ve ekindeki krokide 1/A rumuzu ile gösterilen 630,68 m²’lik kısmına ilişkin kadastro tespitinin iptali ile bu kısma aynı ada içerisinde son parsel numarasından sonra gelmek üzere yeni bir parsel numarası verilerek makilik vasfıyla … adına tapuya kayıt ve tesciline, ifraz sonrası arta kalan ve adı geçen raporda 1/B rumuzu ile gösterilen 1532,80 m²’lik kısmın 118 ada 1 parsel numarası verilerek, tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, birleştirilen dosya davacısı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1947 yılında 3116 sayılı Kanuna göre seri usûlde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 14.04.2004 tarihinde ilân edilip dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 118 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, bilirkişi raporunda 1/B harfi ile gösterilen kısmı ile 118 ada 3 parselin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 05/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.