Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/702 E. 2015/7867 K. 29.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/702
KARAR NO : 2015/7867
KARAR TARİHİ : 29.09.2015

MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, … köyü 101 ada 431 parsel sayılı 4540,63 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davalı … adına tespit edilmiştir.
Davacı …; taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, davacı gerçek kişi ise ortak miras bırakanları …’dan kaldığı iddiası ile dava açmıştır.
Mahkemece …’ın davasının reddine, …nin davasının kısmen kabulüyle 101 ada 431 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 250,21 m2’lik kısmının orman vasfıyla … adına, kalan kısmının tespit gibi davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; davacı … tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08/05/2013 gün ve 2013/194 – 5253 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında; “Mahallinde yapılan keşif sonucunda orman bilirkişi … tarafından düzenlenen 13.03.2010 tarihli bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 650,27 m2’lik kısmının 1987 yılı memleket haritasında yeşil orman alanı içinde kaldığı bildirildiği halde, aynı keşif sonucunda fennî bilirkişi … tarafından düzenlenen 10.02.2010 tarihli bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın 1997 yılı memleket haritasında (A) harfi ile gösterilen 250,21 m2’lik kısmının yeşil orman alanı içinde kaldığı bildirilmiş, 1987 yılı memleket haritasındaki konumu belirlenmemiştir. Mahkemece, bu çelişki giderilmeden fennî bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Bu nedenle mahkemece, 1957, 1987 ve 1997 yılı memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen … Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek iki mühendis ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra, …’ın açtığı davanın reddine, …nin açtığı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, çekişmeli 101 ada 431 parsel sayılı taşınmazın harita bilirkişi raporunda (A) harfiyle işaretli 250,21 m²’lik ve (B) harfiyle işaretli 1448,62 m²’lik kısmının kadastro tespitinin iptaliyle orman niteliğiyle … adına, kalan kısmın tespit gibi … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın kısmen orman sayılan kısmen orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 29/09/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.