Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/6622 E. 2015/8889 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6622
KARAR NO : 2015/8889
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

MAHKEMESİ : Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada … Asliye Hukuk Mahkemesi ve … Tüketici Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, sözleşmeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Asliye hukuk mahkemesince, uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı ve davalının tüketici olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Tüketici mahkemesince ise, tarafların tüketici olarak sayılamayacağı, davalının tüketici sıfatı taşımadığı ticari ya da mesleki faaliyet icrası amacı ile sözkonusu sözleşmenin düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder.
6502 sayılı Kanunun 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmemektedir. Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı; davalı ile 16.05.2013 tarihinde emlak komisyon sözleşmesi yaptıklarını, davacı şirketin bu sözleşme gereği dairenin satışı için müşteri bulduğunu ve taşınmazın 550.000,00.- TL bedel karşılığında satışı konusunda üçüncü kişi ile ön sözleşme imzaladığını, davalının ihtarname tebliğine rağmen satıştan kaçındığını ve sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, zarara uğradığını ileri sürerek, zararının giderilmesi için tazminat talep etmiştir. Buna göre davalının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girmediği, “Satıcı” konumunda olduğu, içerisinde birçok bağımsız bölümü bulunan apartmanın aynı anda satıldığının kabulünün, Tüketici Kanununda öngörülen tüketicinin korunması amaç ve kapsamı dışında kaldığı gözetilerek, Tüketici Kanunu kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; … Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.