Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/6495 E. 2015/8873 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6495
KARAR NO : 2015/8873
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

MAHKEMESİ : Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada … Tüketici ile … Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Asliye ticaret mahkemesince, 4077 s. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/e maddesindeki tanımlamaya göre, davalı, tüketici durumunda olup; tacir değildir. Davacı ise, sigorta şirketi olup satıcı-sağlayıcı konumundadır. Davacı sigorta şirketi, sigorta ilişkisi nedeniyle sigorta ettirenden rücuan tazminat istemektedir. Bu nedenle, tüketici işlemi söz konusudur. Uyuşmazlıkta tüketici mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Tüketici mahkemesi tarafından ise; davacı ile davalı arasında Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun aradığı şartları haiz bir hukuki ilişki bulunmamaktadır. Bu nedenle uyuşmazlık, sigorta poliçesine dayanmamaktadır. Bu halde davaya bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine ait olacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1483/1. maddesinde sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş, aynı Kanunun 4/1-a maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacı vekili, zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında trafik kazasında zarar gören araç için ödenen bedelin, aracın sürücü ehliyeti olmayan kişiye kullandırıldığı iddiası ile sigortalıdan tahsilini talep etmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalara tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortası işletenin ve kusurundan sorumlu olduğu sürücünün 3. kişilere karşı sorumluluğunu üstlenmekte olan bir sigorta türüdür.
Davacı sigorta şirketi ile davalı arasında akdedilmiş Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta sözleşmesi bulunduğu, 6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesinin (l) bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem Kanun kapsamına (m.2) alınmıştır. Buna göre uyuşmazlığın tüketici mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.