Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/6413 E. 2015/10773 K. 06.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6413
KARAR NO : 2015/10773
KARAR TARİHİ : 06.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir 8. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2015
NUMARASI : 2015/462-2015/312
DAVACI : Denizbank A.Ş.
DAVALI : A.. A..

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında İzmir 1. Asliye Ticaret ve İzmir 8. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesince, davalının tüketici olduğu, 5464 sayılı Kanun kapsamında tüketici tarafından bankaya karşı açılan davada tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi tarafından ise, taraflar arasında temel bankacılık hizmet sözleşmesi imzalanıp, davalıya mevduat hesabı tahsis edilerek kullandırıldığından ve bu kredi 4077 ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki tüketici kredisi olmadığından ve 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1-f maddesinde kalan uyuşmazlık olduğu, 5. maddeye göre de ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Somut olayda, davacı banka, davalı ile temel bankacılık hizmetleri sözleşmesi imzalandığını ve davalıya kredili mevduat hesabı tahsis edilip kullandırıldığını, davalının taksitlerini ödemediğini bunun üzerine icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini bu yüzden itirazının iptalini ve icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra “kapsam ” başlıklı 2. maddesinde “bu kanun 1. maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birinin oluşturduğu her türlü tüketici işlerini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde “mal”; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü vb gayri maddi maları ifade eder. “Satıcı”; kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari ve ya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek ve ya tüzel kişileri kapsar. “Tüketici” ise bir mal ve ya hizmeti ticari ve ya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan ve ya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir huhukî işlemin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 6502 sayılı Kanunun 73. maddesi bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü iltilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Davanın, davacı banka ile davalı arasında imza altına alınan Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesinden kaynaklandığı, sözleşmenin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1 – (l) bendi gereğince tüketici işlemi sayıldığı, davalının 4077 sayılı Kanunun 3/1- (e) maddesinde düzenlenen “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” tanımı içerisine girdiği, davalının tüketici konumunda bulunduğu, davanın tüketici işleminden kaynaklanmış olması ve davalının da tüketici konumunda olması sebebiyle davaya tüketici mahkemesinde bakılması gerektiği anlaşılmaktadır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İzmir 8. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.